Taşındım! Yeni adresim: http://nanoturkiye.net

31 Temmuz 2008 Perşembe

Gelecek ABD Cumhurbaşkanı İçin Nanoteknoloji Yol Planı - 5

Evet, PEN'in yayınladığı bu son raporun "İlk yapılması" gerekenler kısmını bugün bu yazı ile bitiriyoruz. İlerleyen haftalarda, "Uzun Vadede" bölümünü sizlerle paylaşacağım.

Rapor ABD Cumhuraşkanı için yazılmış olsa da, kendimiz için de uygun tavsiyeler var. Halk Bilinçlenmesi bunlardan biri. Bence Türkiye'de nanoteknoloji hakkında ciddi bir bilgilendirmeye ihtiyaç var. Medyamızın zaman zaman yaptığı gibi, nanoteknolojiyi abartarak, sanki Dünya'nın tüm sorunlarına çözümmüş gibi değil. Eğrisiyle, doğrusuyla doğru bir nanoteknoloji anlatılmalı insanlara. Bu konuda neler yapılabilir, paylaşırsanız sevinirim.

Diğeri ise herkesin anlayabileceği Türkçe nanoteknoloji el kitabı oluşturulması. Bu konuda fikirleri olan varsa, tekliflere açığım.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Serinin diğer yazıları: 1 , 2 , 3 , 4

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Yıldızlı tavsiyeler, o tavsiyenin öncelikli olduğunu gösterir.


Çeşitli Kurumların Yapması Gerekenler

EPA

1.* Nanomalzemeleri "yeni" kimyasal malzemeler olarak tanımlamak.

TSCA (Toxic Substances Control Act) kanununun en büyük zayıflarından biri de, kimyasal malzemeler hakkındaki yetkisinin mahkeme kararları tarafından engellenmesidir. Eğer nanomalzemeler "yeni" kimyasal malzemeler olarak tanımlanmazsa, pratikte çoğu olay TSCA'nın yetkisi dışında kalacaktır.

2007 yılında EPA yayınladığı bir yazıda, yeni kimyasal malzemeler belirlenirken parçacık büyüklüğünün dikkate alınmayacağını belirtmişti. Parçacık büyüklüğünün tam olarak da nanomalzemeleri tanımladığını ve nanomalzemelerin farklı davranmasının ana sebebi olduğu düşünülürse, EPA'nın açıklaması kısaca TSCA'nın bir nanoteknoloji programı olmayacak anlamına geliyor. Ancak şu iki husus önemli. İlki, hukuksal olarak parçacık boyutunun dikkate alınmaması doğru olabilir, yazı sadece malzemenin moleküler yapısını dikkate alıyor. İkincisi, bazı nanomalzemelerin gerçekten de molekül yapısı büyük hallerindeki moleküllerinden farklıdır, yani bu tip malzemeler yeni malzemeler kategorisine girebilecektir. Fakat, nanomalzemelerin çoğu bu düzenleme ile yani malzemeler kategorisine giremeyecek, çünkü çoğu madde büyük halininkiyle aynı kimyasal bileşim ve yapıya sahip. (bkz: gümüş, titanyum oksit, karbon)


2. TSCA iletişim kuralını resmen ilan etmek.

Ocak 2008'de EPA, gönüllü nanoteknoloji üreticilerinden, "hangi malzemeleri ürettikleri, kötü etkilerden korunmak için ne gibi önlemler aldıklarını, malzemelerin ne gibi etkilerinin olduğu" gibi konularda bilgilerini paylaşmalarını istedi. EPA bu bilgilerin, eğer gerekli ise, bir düzenleyici program oluşturma aşamasında gerektiğini söyledi.

EPA'nın bu hareketi övgüye layık, fakat kaç firmanın bu paylaşımda yer alacağı, sektörü temsil edip edemeyecekleri, ne kadar bilgi paylaşacakları açık değil.

Dezavantajları olmasına karşın, bu gönüllü programı durdurulmalıdır. Birincisi, bu tarz bir paylaşım EPA ile üreticiler arasındaki görüşmeleri daha az resmî yapacaktır. İkincisi, TSCA'nın 8(a) bölümü sadece küçük üreticileri kapsıyor. Bu yüzden bu gönüllülük programı bize sadece küçük nanoteknoloji firmaları hakkında bilgi verecektir.


3. Antimikrobiyellerin kontrolünü zehir kanunu ile düzenlemek.

FIFRA(Federal Insecticide, Fungicide, and Rodenticide Act) diğer işlerin yanında antimikrobiyellerle de ilgileniyor. Geçen yıl, EPA eski kararında döndüğünü ve Samsung Silver Wash çamaşır makinesinin akta kayıt olması gerektiğini belirtti. Ama EPA'nın kararı olabilecek en dar şekilde yazılmıştı. Bu karar, piyasadaki diğer antimikrobiyel ürünleri kapsamıyordu. Bu ürünler de antimikrobiyeller gibi incelenmelidir.


4.* "Yeşil" nanoteknolojiyi geliştirmek.

Nanoteknoloji birçok yönden çevreyi düzeltebilir. Malzemeleri daha hafif yaparak yakıt kullanımını azaltabilir, güneş paneli ve araba pili gibi çevre dostu ürünlerin verimliliğini artırabilir, zehirli malzemelerin yerine daha güvenli malzemeler kullanmamızı sağlayabilir, çevreyi iyileştirme ve kirlilik kontrolünde kullanılabilir. PEN yeşil nanoteknolojiyi nasıl geliştirebileceğimizi özetlemişti. (Shmidt 2007) EPA bu konularda liderliği üstlenmelidir. NNI yeşil nanoteknolojiye önem verip vermeyeceğine karar vermeli ve bunu halka duyurmalıdır.


5. EPA'nın yenilenmesi.

EPA'nın TSCA ve FIFRA dışında birçok kanunu (RCRA, CERCLA gibi) nanomalzemelerle ilgili. EPA 21. yüzyılın çevre problemlerini çözebilmesi için, kendi içinde birçok yenilik yapmalıdır. (Davies 2007) Problemleri öngerebilme ve çözme yeteneklerini geliştirmelidir.



FDA

1. Nanomalzemeleri "yeni" diye adlandırmak için bir kriter oluşturmak.

"FDA'nın listesindeki malzemelerden fonskyonel olarak farklı olanlar" gibi bir kriter faydalı olabilir.


2.* Gelecek ürünlerin güvenliği ve yan etkileri hakkında bilgi toplamak.


3. Kozmetik ve diyet ürünlerini kontrol etme.

Bu iki alan nanoteknolojinin en fazla kullanıldığı alanlar ve birçok insan bu tip ürünlere maruz kalıyor.



OSHA ve NIOSH

1. Nanoteknoloji ile ilgili firmalarla ve işçilerle iletişim kurmak.

OSHA Web sitesinde, diğer yayınlarında nanoteknolojinin potansiyel etkileri ve kontrolü hakkında bilgi paylaşmalıdır. OSHA'nın web sitesi NIOSH'un nanoteknoloji ile olan bölümüne bağlantı vermelidir. Nanoteknoloji ile ilgili işyerlerindeki Malzeme Güvenlik Veri Sayfaları bazı nanomalzemeleri içermelidir. Örneğin günümüze, işyerinde bir işçi nanogümüş'e maruz kaldıysa, kayıtlara gümüş olarak geçmektedir. Bunun yerine "nanogümüş" ifadesi geçmelidir.


2.* Şimdiki OSHA kanunlarını nanomalzemelerin kontrolünde kullanmak.


3. Nanomalzemer için OSHA standartları oluşturmak.
Standartlar nanomalzemelere maruz kalma sınırlarını, işçi eğitimini içermelidir.



CPSC

Yeni yılda kurumun bütçesi artacaktır. Seneye bu kurum en az iki adımı atmalıdır.

1. Nanomalzemelerin etkisini incelemek için yeni personel almak.
CPSC kronik zehirlenmeleri inceleyecek personel olmadığından, sadece akut zehirlenmeleri incelemektedir.


2. Nanoürünlerin aşırı kullanılmasına karşın bir Kronik Tehlike Tavsiye Paneli (CHAP) oluşturmalıdır.
CHAP CPSC'yi nanomalzemelerin riskleri hakkında bilgilendirmelidir.



Gönüllü hareketler

1.* DuPont-Çevre Korumasını nanoteknoloji risklerini incelemek için temel niyetine kullanmak.


2. Küçük işyerleri için nanoteknoloji el kitabı oluşturmak.
Birçok nanoteknoloji firması çoğu zaman üniversiteden çıkan küçük firmalardır. EPA ve Küçük İşyerleri İdaresi test gereklilikleri, hukuksal kısıtlamalar, nanoteknolojik ürünlerin döngüsü gibi konularda yardımcı olacak bir el kitabı oluşturmalıdır ve bu el kitabı internette bulunmalıdır.


Halk katkısı

1.* Halkı nanoteknoloji hakkında daha fazla bilgilendirmek.

Amerikalıların %45'i nanoteknoloji hakkında birşey bilmiyor. [nanoturkiye - Bu oran bizim ülkemizda kaç acaba?] Halkın nanoteknolojiyi daha fazla tanıması, daha fazla destekleyeceği anlamına gelmiyor ama fazla bilgi, düşüncelerinin daha gerçekçi ve sağlam olmasını sağlayabilir.
Bazı kesimler nanoürünlerin üzerine özel işaretlerin konulmasını istiyor, üretici ise bu işaretlerin satışları düşürmesinden kaçınıyor. Yeni hükümet bu iki grubun isteklerini göz önüne alarak bu işaretleme problemini araştırmalıdır.


2. Halkın nanoteknoloji hakkındaki bilgisini öğrenmek.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, halk gelişmekte olan bir bilim dalını durdurabilir ya da yavaşlatabilir. (bkz: kök hücre, genetiği değiştirilmiş ürünler, nükleer enerji)


3.* Firmalarla diyaloglar kurmak.


Kaynak: 1
Schmidt, Karen F., 2007. Green Nanotechnology, Washington, D.C., Project on Emerging Nanotechnologies, Woodrow Wilson International Center for Scholars

 

Yukarı