Taşındım! Yeni adresim: http://nanoturkiye.net

26 Ağustos 2008 Salı

İlk UNAM Mezunu İle Röportaj

Şubat 2008'de açılan UNAM bünyesinde bir de Yüksek Lisans Programı var. Bölüm bu yıl ilk mezununu verdi. Bu yazımızda UNAM'ın ilk mezunu Gökhan Barın ile yaptığım röportajı yayınlıyorum. Gökhan Barın şu an Northwestern Üniversitesi'nde doktora yapıyor. İleride Türkiye'ye dönmek istemesi, beni çok mutlu etti.

Kendisine röportaj için zaman ayırdığı için teşekkür ederim. Buyurun işte röportaj.


Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
1984, Muğla doğumluyum. Liseyi Denizli Servergazi Fen Lisesi'nde okudum. Kimyaya olan ilgim bu yıllarda başladı. Lisede kimya olimpiyatlarına katıldım. Lise son sınıfta milli takıma seçildim ve gümüş madalya kazanmıştım. Daha sonra 2006 yılında Bilkent Kimya bölumünü kazandım. Mezuniyetimden sonra master çalışmalarım için ODTÜ'yü tercih ettim. Orada bir yıl geçirdikten sonra hem danışman hocamın Bilkent'e transfer olması, hem de UNAM'ın yüksek lisans programından haberdar olunca çalışmalarıma UNAM'da devam ettim.

Nanoteknoloji dünyasına nasıl düştünüz, bizimle paylaşabilir misiniz?

Esasen mastera başlarken nanoteknoloji üzerine çalışmak gibi net bir fikrim yoktu. Kimyanın bir dalı olan organik kimya çalışmak istiyordum. Bunun için de zaten ODTÜ'de Prof. Dr. Engin Akkaya hoca ile çalışmak istiyordum. Kendisinin bir seminerine katılmıştım iki ya da üç sene önce. Çok heyecan verici gelmişti anlattıkları. Klasik anlamda organik sentez yapmıyorlardı. Sentezlenen organik maddeler belirli bir fonksiyonu gerçekleştirmek üzere tasarlanıyordu. Ggenel anlamda şöyle ifade edeyim, makroskopik fonksiyonları molekuler seviyede gerçekleştirmek gibi. Bu alana supramolekuler kimya deniyor. Bu aslında organik kimyanın nanoteknolojiye bağlandığı nokta oluyor. Nanoteknolojide de zaten amaç atom ya da moleküller düzeyinde değişiklikler yaparak, maddenin fonksiyonları ile oynayabilmek.

UNAM hakkında yorumlarınız. UNAM'ın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
UNAM hakikaten Türkiye'de nanoteknoloji adına atılmış en büyük adımlardan bir tanesi. Cihaz alt yapısı itibariyle Türkiye standartlarının çok çok üzerinde. Çalışanlarının en iyi seviyede çalışabilmesi üzerine tasarlanmış. Yakın gelecekte çok iyi çalışmalar çıkacaktır muhakkak.

Neden Northwestern Üniversitesini seçtiniz?
Northwestern Amerika'nın en üst sıralarında yer alan üniversitelerinden bir tanesi. Öğretim üyesi kadrosu da alanlarında isim yapmış kişilerle dolu. Northwestern'da istediğim "molecular machines" dediğimiz moleküler aygıtlar üzerine dizayn ve sentez yapan bir grupta çalışmak. Ve tabiki de burada eğitimimi tamamlayınca Türkiye'de bu alanda araştırma yapmaya devam etmek istiyorum.

Öğrencilere tavsiyeleriniz neler? Nanoteknoloji üzerine ihtisas yapsınlar mı?
Nanoteknoloji tek başına apayrı bir alan değil neticede. Fizik, biyoloji ya da kimya alanlarının her birinde nanoteknolojiyle ilgili alanlar var. Sonuçta araştırma, istemek ve sevmekle alakalı. Eğer bu konular ilgisini çekiyorsa insanların, tabiki de master ya da doktora yapilabilir. Ama şu da bir gerçek ki yakın gelecekte büyük gelişmeler bu alandan çıkacak.

Röportaj hakkındaki görüşlerinizi yorum yaparak belirtmekten kaçınmayın.

21 Ağustos 2008 Perşembe

Rosnanoteh Artık Rosnano

Rusya'nın nanoteknolojik projeleri desteklemek amacı ile kurduğu Rosnanoteh kurumunun adı artık Rusnano. [Blogda daha önce bu kurumla ilgili yazdığım yazılar için tıklayın.]

Kurumun başkanı gene Leonid Melamed.

"Bugün kendi markamızı açıklayarak gelişimimizdeki en önemli olan adımı attık" diyor Leonid Melamed. Markamız kurumun görevlerine uygun - inovasyon, açıklık, ticari kararlılık.


Rosnano LogoRosnano'nun resmi logosu.

Kurumun logosu için bir yarışma düzenlenmiş. 15 yaratıcı fikirden İsveçli Differ firmasının "İmkanlar dünyası" adlı logosu birinci olarak seçilmiş. Logoda bilim, iş ve toplumun simbiyozu temsil ediliyor. Logoda birçok renk kullanılmış. Renklerin birbiri ie kesişip yeni renkleri oluşturması nanoteknolojinin Dünya'ya sağladığı sayısız imkanı simgeliyor.

Differ daha önce Coca-Cola, Procter&Gamble, Henkel, TetraPak, Ericsson gibi firmaların logolarını tasarlamış.

Rusnano resmi sitesi: www.rusnano.com ya da www.rusnanotekh.ru

Differ resmi sitesi: www.differ.com

Kaynak: 1


Okuyuculara soru:

Logo hakkındaki düşünceleriniz neler?

Unam'ın (Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi) logosunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Unam'ın logosu sizce değişmeli mi?

UNAM'ın logosu

19 Ağustos 2008 Salı

Karbon Nanotüpler Bu Sefer Ayakkabı Altlığında

Adidas Lone StarAdidas, 400m koşucusu Jeremy Wariner ile iki yıldan fazla süredir, Lone Star ayakkabısının kabarası üzerinde çalışmış. Lone Star dünyanın ilk karbon nanotüple kuvvetlendilmiş tabana sahip ayakkabısı.

"Lone Star ile Jeremy daha da ileriye gidecek, fiziksel güveni, istikararı ve verimliliği artacak" diyor Adidas İnovasyon Takım Başkanı Mic Lussier.

Daha önce tenis raketi, beyzbol sopası gibi ürünlerde kullanılan karbon nanotüpler, bu sefer ayakkabı altlığında kullanılmış oldu. Bu altlık daha ince ve kuvvetli olduğu için Wariner kendini daha kararlı ve rahat hissedecekmiş, bir de enerji kaybını en aza indirecekmiş. Daha fazla rahat ve güvenin sebebi ise sporcunun ayağının yere daha yakın olması.

Karbon nanotüplerin mekanik ve kimyasal bağları altlığın ömrünü ve bütünlüğünü artırıyor. Yeni altlık Adidas'ın daha önce tasarladığı 3 parçalık tasarımdan daha esnek. Eskisinin üçte biri kalınlığa ve yarısı kadar ağırlığa sahip yeni altlık Adidas'ın ürettiği en hafif altlık.

- Daha önce paylaştığım olimpiyatla ilgili haberler: 1 , 2

Kaynak: 1 , 2

16 Ağustos 2008 Cumartesi

Olimpiyat Logosunun Küçük Hali

Şu anda olimpiyatlar devam ettiği için, olimpiyat temalı yazılar paylaşmaya devam ediyorum. Daha önce de olimpiyatlar esnasında hava kirliliği deneyleri hakkında bir yazı yayınlamıştım.

Bu yazımızın konusu ise 2008 Pekin olimpiyatlarının "Dans eden Pekin" logosu. Önce biraz logoyu tanıtalım.

- Logo ile ilgili bilgi Wikipedia sayfasından alınmıştır. http://en.wikipedia.org/wiki/Dancing_Beijing

2008 Pekin Yaz Olimpiyatları Logosu

Logoda birçok Çin geleneği ile ilgili element var. Logoda kırmızı Çin mührüne atıf var. Resimdeki karakter ise Çince'deki jīng karakterinin dans eden hali. Anlamı ise "başkent", Pekin ismi münasebetiyle. Eğrilerin ayrıca Çin ejderhası olduğuna dair söylentiler de var. Kolların açılması ise Çin'e Dünya'ya kendi kültürünü anlatmak için yapılan çağrıyı simgeliyor. Figür ayrıca bitiş çizgisindeki koşucuyu andırıyor. Logonun ana rengi olan kırmızı ise, Çin toplumunda şansı simgeliyor.





Nortwestern Üniversitesi nanobilimcisi Chad A. Mirkin 2008 Yaz Olimpiyatları logosunu seri olarak üretmiş. Mirkin'in oluşturduğu 15.000 logo sadece 1 cm2 yer kaplıyor. 2500 logo bir pirinç tanesi kadar.

"Beijing 2008,” ibaresi 90 nm çapa sahip 20.000 nokta ile oluşturulmuş. Daha sonra ise insan figürü ve Olimpiyat halkaları 600 nm çapa sahip 4.000 nokta ile oluşturulmuş.


Mirkin'in ürettiği mikronluk logolar
Her bir logonun boyutu 70 x 60 mikron


Peki Mirkin bu logoları nasıl üretmiş? Araştırma grubu bu logoları yeni bir desenleme tekniği kullanarak yapmış. Yöntemin adı Polimer Kalem Litografyası (PPL) ve bu tekniği anlatan yazı dün (15 Ağustos 2008) Science dergisinde yayınlandı.

PPL yöntemi sayesinde tek bir aletle hem nanometre, hem mikrometre, hem de milimetre boyutlarında desenler yapabiliyorsunuz.

Polimer Kalem Litografyası polimerden yapılmış kalem dizini kullanıyor. Sadece değme basıncını ve ulaştırma zamanını değiştirerek istenilen çapta noktalar oluşturuluyor. Basınç uygulandıkça kalemin ucu kalınlaşıyor, basınç arttıkça milimetre çapında noktalar oluşmuş oluyor. Kalemler basınç kalkınca eski haline dönüyor.

Yeni yöntemin muhtemel kullanım alanlarından da bahsedelim. Bu litografya tekniği bu aletleri yapan elektronik cihazlarda, tıbbi teşhiste (gen çipleri ve biomolekül dizinleri), eczacılıkta ve vb. alanlarda kullanılabilir.

“Olimpiyatların açılış gecesini izlerken, Çin'in en önemli 4 buluşu arasında matbaayı da görmekten memnun oldum." diyor Mirkin.

“Biz tüy kalemin nanoteknoloji versiyonu olan Derin Kalem Nanolitografyasını ve Polimer Kalem Litografyasını Northwestern üniversitesinin en önemli iki buluşu olarak görüyoruz."

Olimpiyat logosunu basarken altın sübstrat üzerine 16-merkaptoheksadekanoik asid "mürekkebi" kullanılmış. Üretim toplam 40 dakika sürmüş.

Kaynak: 1 , 2

14 Ağustos 2008 Perşembe

Bu Blogdan Nasıl Faydalanılır

Sayın Ziyaretçi,

Bu siteyi ilk kez ziyaret ediyor ve, sitenin tam olarak ne hakkında olduğunu, nasıl kullanılacağını bilmiyor musunuz? O zaman bu yazı tam size göre.


Nedir bu site?


Bu site 10 Şubat 2008'de yayın hayatına başlamış bir blogdur. Şu an dünyada yüzbinlerce blog sitesi bulunmaktadır. Bazı bloglar kişisel olaylar hakkındadır ve bir nevi günlük vazifesi görmektedir, bazı bloglar ise belli bir konuya odaklanmış yazılar içermektedir.

Şu an görüntülemekte olduğunuz blog, ikinci kategoriye girmektedir. Nanoteknoloji ile ilgili yabancı siteleri takip ettikten sonra, beğendiğim yazıları Türkçeye çevirip yayınlamaktayım. Arada sırada nanoteknoloji dersleri, nano ürün tanıtımı ve nanoteknoloji alanında çalışan kişilerle yaptığım röportajları da yayınlıyorum. Bir önceki cümlede verdiğim linklere tıklayarak o kategorideki tüm yazılara ulaşabilirsiniz.

Türkçe yayın yapan daha birçok blog sitesi vardır. Sevdiğim blog yazılarını sağ sütunda "Takip Ettiğim Bloglar" başlığı altında sizlerle paylaşmaktayım. Blog okumak zevklidir, deneyin derim.



Nanoteknoloji hakkında hiç bilgim yok.

Nanoteknoloji hakkında hiç bilginiz yok ise, öncelikle aşağıda tavsiye ettiğim yazıları okumanız daha sağlıklı olur.

- Nanoteknoloji nedir?
- Nanoteknolojinin Tarihi
- Temel Bilgiler
- Tekstil ve Nanoteknoloji
- Kozmetik ve Nanoteknoloji



Yazıları okurken anlamını bilmediğim kelimeler çıkıyor.

Evet, çok normal bir durum. Kimse sizden sadece bilimsel yazılarda çıkacak kelimeleri bilmenizi beklemiyor. Açıkçası, ben de tüm kelimeleri bilmiyorum. Size kolaylık sağlamak amacıyla yakında blogumda bir NanoSözlük de olacak.



Siteyi beğendim, yeni yazılardan haberdar olmak istiyorum.

Çok güzel. Eğer böyle bir fikriniz var ise, RSS yayınıma abone olabilirsiniz. RSS ne demek diyorsanız, buyurun açıklayıcı bir video.

RSS yayın adresim şu.

Yazıların altlarındaki etiketler ne işe yarar?

Yazılarım altlarında yanyana bir sürü kelime sıralıyorum. Bu sizin istediğiniz bilgiye daha kolay ulaşmanız için yaptığım bir şey. Yani mesela alttaki resimdeki etiketleri inceleyelim.

Etiket ne işe yarar





Burada 4 tane etiket var: kozmetik, kozmetik ve nanoteknoloji, nanoteknoloji, nanoteknoloji ve sektörler. Şimdi mesela "nanoteknoloji ve sektörler" etiketine tıklarsanız, o etikete sahip diğer tüm yazıları görüntülersiniz. Bu sayede gereksiz yere tüm yazıları incelemenize gerek kalmaz.


Aklıma takılan başka meseleler var, ne yapmalıyım?


En kolayı bu. nanoturkiye@gmail.com'a derdinizi anlatan bir e-mektup atın, cevabı bekleyin.

Radyoaktif İyonları Temizlemede Nanofiberler

Radyoaktif maddeler, biyolojik moleküllerle etkileşime girdikleri zaman atomlardan elektronları dışarıya fırlatarak iyon oluşturdukları için çok zararlıdırlar. Bu iyonlar proteinlere, hücre zarlarına ve nükleik asitlere zarar veren serbest radikalleri de oluşturabilir. Serbest radikaller eşlenmemiş elektronlara sahip oldukları için, tepkimeye girmeye çok müsait. Çoğu durumda hücrelerin zarlarına, proteinlerine veya genetik malzemelerine oksidasyon reaksiyonu ile zarar verirler. Birçok kanser çeşidinin serbest radikallerle DNA arasındaki reaksiyonlar sonucu oluştuğu tahmin ediliyor.

Nanoteknoloji sayesinde birçok mühendislik uygulamasında yüksek verimlilikle oksidasyon zararının azaltıldığı görülmüştü. Seryum elementinin hücredeki radikalleri temizlediği ve iltihapları engellediği biliniyor. Yemeğe eklenen seryum nanoparçacıklarının meyve sineklerinin ömrünü artırıyor. Fulleren ve nanotüplerde de benzer engelleyici özellikler var fakat araştırmalar daha emekleme aşamasında olduğu için uygulamalar daha çıkmamış.

Yeni bir araştırma nanoteknolojik uygulamaların radyoaktif kirlilikleri kaynağında temizlediğini ortaya koydu. Bahsedilen radyoaktif kirlilikler nükleeer reaktörlerde işlenen veya sızan uranyum. Bu atıklar yeraltı sularına ve yüksek nüfuslu şehirlerde içme suyuna karışabileceği için tehlike arz ediyor. Radyoaktif iyonları çevreden toplayabilmek için, önemli olan radyoaktif iyonları tamamen, seçici olarak, verimli bir şekilde ve çok miktarda emen malzemeler üretmek.
Sentetik malzemelerin (yntetik mikah, g-zirkonyum fosfat, niobat moleküler kalburlar, ve titanat) doğal malzemelere göre (kil ve zeolit) radyoaktif iyonları toplama ve seçme konusunda daha verimli. Queensland Teknoloji Üniversitesi araştırmacılarından Dr. Huai Yong Zhu ve Yeni Enerji Malzeme Kimyası Enstitüsünden Dr. Xue Ping Gao dikkatlerini katmanlı yapıya sahip akıllı inorganik iyon emici nanoparçacıklara verdi.

Araştırmacılar Advanced Materials dergisinde titanat fiberlerini radyoaktif iyon emme işleminde kullanma üzerine bir makale yayınladılar.

"Projemizdeki önemli olan mesele, nanofiberlerin zehirli radyoaktif katyonları emdikten sonra yapılarının bozulması. Bu bozulma sonucunda emilen iyonlar içeride hapsoluyor ve bir daha çevreye bulaşmaları söz konusu olmuyor. Ayrıca titanat fiberleri ortamdaki birçok iyondan sadece istenilen iyonları emme özelliğine sahip." diye açıklıyor Zhu. Titanat fiberlerin katmanlı bir yapıya sahip olduğu ve radyasyon, kimyasallar, termal ve mekanik strese dayanıklı olduğu biliniyordu. Zhu ayrıca titanat fiberlerinin toksik radyoaktif emme kapasitesinin diğer malzemelere göre daha fazla olduğunu ve bu işi daha hızlı yaptığını söylüyor.

Aşağıda titanat fiberlerinin birkaç avantajı daha sıralanmış:
- Düşük boyutta ve yüksek miktarda saf titanat nanofiberlerinin üretiminde bol bulunan hammaddeler kullanılabilir, mesela titanyum dioksit minerali. Üretim süreci de ekonomik.
- Nanofiberlerin üretimi yüksek sıcaklıkta üretilen titanat tellerinden daha ucuz.
- Titanat nanofiberler kolayca çözeltilerine konulabilir çünkü kil ve zeolitte olduğu gibi topaklanma yok.
- Emici maddeler herhangi bir sıvıdan kolayca ayrıştırılabilir.
- Emme işlemi çok hızlı yapılıyor. İlk 24 saat içinde toplam kapasitenin %80'i emilmiş oluyor.

Zhu ve takımının şimdiki amacı orta-kararlı yapıya sahip inorganik emiciler geliştirmek. Böyle bir yapı, sudaki zehirli iyonları temizlemede kullanılabilir. Takım ayrıca emicilerin iyon seçebilme ve kapasitesini artırmaya çalışıyor.

Kaynak: 1 , 2 [Makale adresi]

10 Ağustos 2008 Pazar

Olimpiyatlarda Çevre Kirliliği Deneyleri

Biliyorsunuz Çin'in başkenti Pekin'de Olimpiyatlar, uğurlu sayılan 08 Ağustos'ta başladı. Bu olay sadece spor dünyası için değil, bilim dünyası açısından da önemli. Neden mi? Nüfusu fazla bir bölgede sanayi atıklarının azaltılmasının etkilerini gözlemleme fırsatı doğdu da, o yüzden. Çin olimpiyatlarda yarışacak atletlerin sağlığını koruma amacıyla, endüstriyel aktivitesini yüzde 30, otomobil kullanımını yarı yarıya azalttı.


Çin'de hava kirliliğiKalın duman sık sık Pekin ve etrafını sarıyor. Yerlilerin hava kirliliği dolayısıyla dışarıda olabildiğince az vakit geçirmeleri isteniyor.
Resim: NASA


NSF destekli "Cheju ABC Plume-Monsoon Experiment" (CAPMEX) projesi kapsamında, özel donanımlı insansız uçaklar olan ve otonom insansız hava taşıtları olarak bilinen AUAV'lerle bir dizi uçuş yapılacak. Scripps Oşinografi Enstitüsü'nde geliştirilen uçaklar, kirli havayı ölçüp meteorolojik şartlar üzerindeki etkisini inceleyebiliyor.

Veri toplama uçuşları Pekin'in güneydoğusundan 1.165 km uzaklıktaki Güney Kore'nin Cheju adasından başlayacak. Bu uçuşlardan elde edilecek bilgiler, atmosferdeki kahverengi bulutlar ile taşınan toz, kurum ve diğer aerosolleri takip eden uydu ve gözlemevi ölçümleri ile de birleştirilecek. Sıcaklık, nem oranı ve güneş ışını yoğunluğu da uçaklar tarafından belirlenebiliyor. Aletler sayesinde kirlilik taşınma örüntüsü ortaya çıkacak.

"Olimpiyat düzenleyicilerinin ve Çin hükümetinin ilgisi, ve Kore hükümetinin işbirliği sayesinde, endüstriyel olarak çok aktif olan bir bölgenin daha önce görülmemiş bir şekilde salınımını azaltması gibi bir fırsat elimize geçti." diyor atmosfer uzmanı V. Ramanathan. "Bu bir daha tekrarlanamayacak bir deney." "Ramanathan'ın daha önce atmosferik kahverengi bulutlar üzerine yaptığı araştırmalar, atmosferin kirli bölgeleri üzerinde etkili olduğunu gösteriyor." diyor Jay Fein, NSF'in iklim dinamikleri müdürü. CAPMEX'de mikro ve nanosensörler kullanılıyor.
Uydu ve yer gözlemleri 1 Ağustos'ta başladı. Test uçuşların 9 Ağustos'ta yapılması düşünülüyor, uçuşlar 30 Eylül'e kadar devam edecek.

Ramanathan AUAV'lerle birlikteRamanthan Çin'de uçacak AUAV'lerle birlikte.
Resim: Scripps Oşinografi Enstitüsü


AUAV'ler semada ikenAUAV gökyüzünde uçarken. Uçak 5.000 km yükseklikte saatlerce uçabilir.
Resim: Scripps Oşinografi Enstitüsü

Kaynak: 1 , 2 , 3

6 Ağustos 2008 Çarşamba

Zehirsiz Bir Pas Önleyici

Krom, zehirli olan ve insan vücunda soluma yoluyla kansere yol açan bir metal. Bu metal sanayide paslanmaz çelik, kaynak, boyama ve pigment uygulamaları, akımla kaplama ve yüzey kaplama işlemlerinde kullanılıyor.

Metal yüzeylerin paslanması modern toplumlarda büyük ekonomik zararlara neden oluyor. Tahminlere göre paslanmadan dolayı AB yılda 200 milyar $, ABD ise 270 milyar $ zarar ediyor. Bu miktarın içinde hem direk, hem dolaylı masraflar var. Direk masraf paslanmayı geciktirmek için yapılan tasarım, üretim harcamalarını, dolaylı masraf ise paslanma kontrolü ve tamirinde yapılan harcamaları kapsıyor.

Zehirli olmasına rağmen, krom(IV) hâlâ paslanma kontrolü için metal endüstrisinin bitirme işlemlerinde yaygın olarak kullanılıyor. Paslanma zararının maliyeti, çevresel ve sağlık sorunlar, kanun kısıtlamaları bilim adamlarını yeni koruyucu kaplama sistemleri geliştirmeye zorluyor.

Dış bir etkiye (pH, nem değişimi, kaplamadaki yırtılma vb.) tepki gösteren "akıllı" malzemelerin üretimi nanoteknolojinin gelişimi ile arttı. Alman araştırmacılar nanoboyuttaki çok katmanlı kaplamaları pas önlemede kullanmak için bir yöntem geliştirmişler.

"Kaplamamız paslanmaya karşı yüksek direnç gösteriyor, ayrıca uzun zamanlı kullanılabiliyor. Çevreye de duyarlı ve ekonomik bir hazırlanması var. Biz metodu sadece havacılık alanında kullanılmasını anlatsak da, metod birçok yüzeyde kullanılabilir" diyor Dr. Daria Andreeva

Max-Planck bilimadamları katman katman depozisyonun kendini tamir eden pas önleme kaplamaları için çok verimli olacağını düşünmüşler. Katman Katman depozisyon esnasında zıt yüklü katmanlar - polielekrolitler ve inhibitörler ya da nanoparçacıklar - nanoboyutta birbirlerine elektrostatik yöntemlerle birleştiriliyor.

Bu pas önleme yöntemindeki dikkat çekici husus alüminyum alaşım yüzeyinin su içerisinde sonar dalgalara tabi tutulması. Tipik bir alüminyum yüzeyindeki 3-7 nm kalınlıktaki doğal oksit kaplaması paslanmaya karşı tam bir koruma sağlayamıyor.

"Ultrasonik müdahale düzenli bir tek katmanlı film oluşumu için olmazsa olmaz" diyor Andreeva.
"Bu tip yüzeylerin ıslanabilirliği, yapışkanlığı, ve katmanlar arsındaki kimyasal bağlar daha kuvvetli."

Sonar müdahaleden sonra, 5-10 nm kalınlığında polielektrot ve inhibitör katmanları oluşuyor.


Pas Önleyici Nanofilm0.1M NaCl çözeltisi içerisinde 21 günlük pas testinin ardından:
Yukarıdaki resim: kaplama olmayan alüminyum yüzeyinin taramalı tünelleme mikroskobu resmi

Aşağıda ise kaplamalı alüminyum resmi.




















Bilim adamları nanometre kalınlığındaki bu katmanın bile pas önleyici özelliği gördükten sonra çok şaşırmışlar. Bu katman sayesinde aşağıdaki 3 pas koruma mekanizmasını devreye giriyor:

1) İnhibitör salınımını azaltarak metalin bozunumunun azaltılması.
2) Polielektrolit katmanlarla pH'ın değiştirilmesi.
3) Polielektrolit bileşenler sayesinde filmin tamiri.

Andreeva ayrıca filmin üretim yöntemi sadece pas önlemede değil, kendini tamir edecek diğer katmanlarda da kullanılabileceğini belirtmiş.

Max-Planck takımının şimdi üzerine çalıştığı konu, metodun otomasyonunu sağlayarak, endüstride uygulamak.

Kaynak: 1 , 2

4 Ağustos 2008 Pazartesi

Rosnanoteh Temmuz Bildirisi

Arkadaşlar, Rusya'da nanoteknolojik projeleri desteklemek amacı ile kurulan Rosnanoteh aylık bildiri dergisi yayınlıyor. Bu yazımda sizlerle Temmuz 2008 sayısının içeriğinin özetini paylaşacağım.

Rosnanoteh hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.

Haziran 2008 sayısının özetine şuradan ulaşabilirsiniz.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Ayın Sözleri

Dmitriy Medvedev - Rusya Cumhurbaşkanı
"Biz temel araştırma okullarını desteklemek zorundayız ve destekleyeceğiz de. Destekleme esnasında önemli olan bir husus da liderler oluşturmaktır. İleriye atılacak ve özellikle ön plandaki alanlarda en yüksek seviyede araştırma yapılmasını sağlayacak kişiler."

Jores Alferov - Nobel Ödüllü Bilim Adamı, Rusya Bilim Akademisi
"Gelecek nanoteknolojide ya da kuvantum büyüklüğündeki teknolojilerde. Bizim bilim adamlarımız da, batılı bilim adamlarından geri değil. Geriye sadece bilimsel buluşların kullanılması kalıyor. Üretim yapılmadan ekonomik destek, araştırma olmadan da üretim olamaz."

Sergey Mironov - Meclis Başkanı
"Rusya Bilim Akademisi bünyesindeki Genel Fizik Enstitüsünün duvarları içinde iken, bir kez daha Rus biliminin, hem temel araştırmalarda, hem de yeni teknolojilerde en ileri seviyelerde olduğunu müşahade ediyorsunuz."

Leonid Melomed - Rosnanoteh başkanı
"Uluslararası işbirliğinde bizim için en önemli hedeflerden biri de ortak projelerin desteklenmesi. Herhangi bir yabancı yatırımcı, herhangi bir yabancı şirket bizlere başvurabilir ve parasal destek alabilir. Başvuruların desteklenmesinde dikkat edilecek şartlar, Rus firmalardan istediğimiz şartlarla aynı. Tek kısıtlama ise üretimin bir bölümünün Rusya'da yapılması gerektiği." [nanoturkiye - Ne kadarlık kısmı, bu bilinmiyor.]

Viktor İvanov - Rosnanoteh Sertifika Merkezi Yöneticisi
Bizim amacımız şu an ABD, Almanya, Japonya ve Güney Kore'nin bulunduğu "birinci lige" yükselmek. [nanoturkiye - Türkiye'nin de hedefi neden bu olmasın?]


Rusya'daki Önemli Gelişmeler

- Rusya'da Bilim ve Eğitim Merkezleri Ağı kuruluyor
24 Temmuz'da Dmitriy Medvedev dünya standartlarında bilim ve eğitim merkezlerinin kurulması gerektiğini açıkladı. Bu ağlardaki düğümleri devlet üniversiteleri oluşturacak. İki tane merkez - Sibirya ve Güney - şu an Krasnoyarsk ve Rostov-Na-Donu şehirlerinde kuruluyor. Yakın zamanda benzer merkezlerin Ural, Povoljye ve Kaliningrad'da kurulması bekleniyor.

- Rusya'ya uluslararası nanoteknoloji merkezi kuruluyor
9 Temmuz'da Aleksey Sisakyan BDT için uluslararası nanoteknoloji merkezinin açılacağını söyledi. Projenin şu an sonuna gelindi.

- İrkutsk'a 2010 yılında nanoteknoloji merkezi açılıyor
İrkutsk Devlet Teknik Üniversitesi'nde Baykal Nanoteknoloji Merkezi 2010 yılında çalışmalarına başlayacak. Projenin toplam maliyeti 1.1 milyar $ - 200 milyon $ binaya, 900 milyon $ ise aletlere harcanacak.


Bilimsel Haberler

[nanoturkiye - Bildirinin bu kısmında haberlerin sadece başlıklarını yazdım, bazı haberleri zaten bu blogda önceden detaylı bir şekilde yazmıştım. O tip haberlerin yanlarına bağlantıları yazdım, dileyenler gidip o yazılarıma bakabilirler. Eğer aşağıdaki başlıklardan merak ettikleriniz var ise, yorum kısmında belirtirseniz, tercümesini yaparım.]

-Nanoparçacıklarla tıbbi radyo aletleri
-21. yy. mikroskop tarayıcısı
-Serbest elektronlarla süperlazer
-Nanoyamalar ile iğneler daha rahat yapılacak
-3 boyutlu manyetik nanoyapılar
-Yeni nanomotor - NanoTürkiye yazısı için tıklayın.
-Nanoparçacıklarla delikli platin
-Kıkırdak dokusunun iyileştirilmesinde yeni yöntem - NanoTürkiye yazısı için tıklayın.
-Mikroelektronikte nanoyapılar
-Yapay DNA
-Nanoaltınla süperatom yapıldı
-Çelikten kuvvetli kağıt
-Molibden sülfitten katalizör
-Kansere karşı nanobombalama
-Taramalı demet girişimli litografya
-Kendiliğinden oluşan nanoyapılar
-OLED'ler ile ışıklandırma panelleri
-Yapay fotosentez - NanoTürkiye yazısı için tıklayın.
-Nanoiğneleri elde etmenin yeni yolları
-Kırılmalı röntgen mikroskopu
-AB Action-Grid'i destekliyor
-Nanomalzemelerin kullanım riski araştırılıyor
-ABD ve Almanya nanoteknolojide işbirliği yapıyor
-Avusturya Nano Ödülü
-Senato parasal desteği onayladı
-Münih Teknik Üniversitesi nanoteknoloji merkezine kavuştu
-Bilime para ayırmada İsviçre birinci
-Karbon nanotüp tranzistörler


İş dünyası

[nanoturkiye - Bu bölümde de seçtiğim haberleri sizlerle paylaşıyorum.]

Japonya nanoteknolojiye para ayırmada lider
1 Temmuzda Fransız dergisi L'Expansion OECD'nin raporuna dayanarak bir makale yayınladı. Rapor farklı ülkelerin yenilikçi teknolojilere - nanoteknoloji dahil - ayırdığı paraları karşılaştırıyor. Birinci sıraya, nanoteknolojiye Nisan 2006 - Mart 2007 arasında GSMH'sinin 3.6%'sını ayıran Japonya oturdu. Yatırım sadece %18'i devlet tarafından yapılmış, geri kalan kısım özel şirketlere ait.

Nano helikopter
Prox Dynamics adlı Norveç şirketi, nanoteknoloji kullanarak ürettikleri pilotsuz uçuş aletinin prototipinin (PD5100 Black Hornet - Siyah Eşekarısı) ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Uçuş yaklaşık 2 dakika sürdü. Alet havalandıktan sonra, bir süre yatay uçtu, dönüş hareketi yaptıktan sonra ise yere indi. Aletin dünyadaki en küçük helikopter olduğunu iddia ediliyor. Aletin ağırlığı 15 gram, pervane çapı ise 10 cm. Helikopterin motorunun ağırlığı ise 0.5 gramı geçmiyor. Kamera ile donatılan alet hem açık alanda, hem de kapalı alanlarda kullanılabiiyor. Tam tekmil PD5100'ün 2009 yılında çıkarılması bekleniyor. Siparişlerin ise 2010 yılında alınabileceği belirtiliyor.

Nanobataryalı Spor Arabası
24 Temmuz'da Londra'da nanotitanlı bataryalı Lightning GT'nin galası yapıldı. Arabanın üreticisi Lightning Car Company şirketi. Arabanın bazı özellikleri şöyle: motor gücü 700 beygir, azami hız - 210 km/saat, 100 km hıza ulaşma süresi 4 saniye. Arabanın iskeleti ağırlığı olabildiğince düşürmek için karbon ipliklerden ve kompozit malzemelerden yapılmış. NanoSafe bataryalar hem yüksek sıcaklığa dayanıyor, hem de normal pillerden daha verimli ve hafif. batarya 10 dakikada doluyor ve bir doldurma sonucu araba 320 km yol gidebiliyor. Arabanın resimleri için tıklayın.

Kaynak: 1

 

Yukarı