Taşındım! Yeni adresim: http://nanoturkiye.net

28 Eylül 2008 Pazar

Gökhan Atmaca İle Röportaj

Kuark Bilim Topluluğundan Gökhan Atmaca ile Bilkent'te sohbet ettikten sonra, ortaya bu röportaj çıktı. Soruları kolaylık olması açısından e-posta ile cevapladık. Konu Kuark'ın bu sene başlatacağı Moleküler Nano Bilim Topluluğu. Buyurun.

Kısaca kendinden bahset? Kimsin?

2006 yılında Gazi Üniversitesi Fizik Bölümü'nde üniversite eğitimime başladım. Hâlen bu eğitimime devam etmekteyim. 2008 yılında üniversitemizin Yarıiletken Fiziği İleri Araştırmalar Laboratuvarı'nda doktora öğrencisi olan Sefer Bey'in bilimsel çalışmalarında yer almaya başladım. 5 yıldır Kuark Bilim Topluluğu içerisinde çeşitli faaliyetlerde bulunmaktayım.

Kuark Bilim topluluğu ne? Daha önceki aktiviteleri neler?

Kuark Bilim Topluluğu, bilimin daha fazla yaygınlaşması amacıyla 2003 yılında kurulmuştur. Ancak zaman içinde başka amaçlar da edinerek çeşitli faaliyetlerde bulunduk. Türkçe bilimsel içerikli yayınların artması için 2006 yılında web sitemiz ile yayına başladık, lisans öğrencilerinin bilimsel araştırmalara ilgi duymasını sağlamak adına da KBT Araştırma adını verdiğimiz bir grup oluşturduk. Son 2 yıldır bu yöndeki çalışmalarımızı artırdık. Kuark Bilim Topluluğu genel olarak bakıldığında bir internet platformu olarak nitelendirilebilir ama bu hep böyle kalmayacak.

Moleküler Nano Grubu fikri nereden çıktı?

Kuark Moleküler NanoBilim Araştırma için aslında son bir yılki süreç, çok önemli rol oynadı. Çünkü geçtiğimiz yıl Kuark Bilim Topluluğu'na katılım için oldukça yoğun bir ilginin olduğu yıl oldu ve bununla beraber arkadaşlarımızdan çalışma gruplarının kurulması gerektiği yönünde öneriler aldık. Bu öneriler doğrultusunda KBT için bir çalışma grubunun kurulması kaçınılmaz oldu. Geçen yıl enerji ağırlıklı çalışabilecek bir potansiyelimiz varken arkadaşlarımızın pasife düşmeleri nedeniyle böyle bir grup kurulamadı. İletişim sponsoru olduğumuz Gazi Üniversitesi Fizik Günleri sırasında Kuark MNB'nin sorumlusu Kenan Bey'in "Nanotüpler ve Uygulamaları" isimli konuşması için yaptığı hazırlıklarda ben de bulunmuştum ve bu sırada nanoteknolojiyi daha yakından tanıma fırsatı buldum. Bu konuşmasından sonra böyle bir grup oluşturabileceğimiz yönünde Kenan Bey ile yaptığımız istişareler neticesinde bugünkü noktaya geldik.

Neden konu olarak nanoteknoloji?

Nanoteknoloji, nanoölçekli yapıları inceleyen ve ürüne dönüştüren bir disiplin hâline geldi. Günümüzde enerji kadar nanoteknoloji de önemli konular arasında, zaten kimi zaman da enerji ve nanoteknoloji iç içe. Ülkemizin de aslında her iki konuda sıkıntıları var. Bu sıkıntıları bilgi birikiminin istenilen düzeyde olmaması, halkın her iki konu içinde yetersiz ve genelde yanlış bilgilere sahip olması şeklinde açıklayabilirim. Bu sıkıntıların aşılmasında bir yer edinebilmek bizim için önemli bir adım olacağını düşündüğümüz için konu nanoteknoloji oldu. Ancak asıl neden şu: "Nanoteknoloji, Türkiye'nin elindeki son şansı."

Bu grup sanırım bir eğitimden geçecek. Süreci anlatabilir misin?

Kuark MNB, lisans öğrencilerine yönelik olduğu için ve ülkemizde de malesef lisans öğrencisi arkadaşlarımızın bazı konularda yetersiz oldukları düşünüldüğünde bu tür araştırmalarda bulunulmadan önce, eksiklerimizin belirlenmesi ve giderilmesi amacıyla bir eğitim programının olması gerekir. Biz de şu an için içeriğini doldurmaya çalıştığımız bir program hazırladık. Buprogram yaklaşık bir yıl sürecek -grup hızına da bağlı- şekilde 3 temel, 1 geçiş bölümünden oluşmaktadır. Bu program, Türkiye ortalamasında her 'temel bilimler' lisans öğrencisi düzeyindeki bir kişi için uygulanabilir olacak. İlk temel bölümde, nanoteknoloji çalışmalarına temel oluşturacak nitelikteki "temel bilimler" yani Fizik, Kimya ve Biyoloji için; ikinci temel bölümde nanoteknoloji için özelleşmiş konularda -örneğin nanotüpler için elektriksel, optiksel özellikleri vb- bilgi birikimi kazanılması sağlanacak. Bu iki temel bölümden sonra geçiş bölümü olarak tanımladığımız bölümde, kazanılan bilgi birikiminin nasıl kullanılacağını işleyeceğiz. Üçüncü temel bölümde ise simülasyon çalışmalarımıza temel olacak bilgilerin arkadaşlarımızın kazanmasını sağlayacağız.

Eğitim ücretsiz bildiğim kadarı ile. Katılanlardan karşılık olarak ne bekliyorsunuz? Neler gerçekleşirse grubun amacına ulaştığını düşünürsün?

Eğitim ücretsiz elbette ama bu eğitim klasik bir anlayıştan uzak olacak. Katılımcı arkadaşlarımızın özellikle de ilk yıl; bu eğitim programı sürecinde sabırlı olmalarını ve mutlaka uygulanmak istenen programa uymalarını isteyeceğim. Zaten istenen programa uyduklarında Kuark MNB amacına ulaşacaktır. Buradaki temel meselemiz her zaman için grubun amacı ile katılımcının amacı arasındaki denge ya da dengesizlik. Umarım, Kuark MNB'nin amaçlarını benimser katılımcılarımız.

Başvuru dönemi bitti. Katılımcılar hakkında biraz bilgi verebilir misin? Kimler ilgi gösterdi. Sonuçlar ne zaman açıklanacak?

Toplam 32 başvuru aldık ve bu başvurular, 26'sı lisans öğrencisi, 3'ü yüksek lisans, 2'si doktora öğrencisi ve 1 de lisans mezunu şeklinde gerçekleşti. Açıkçası sadece lisans öğrencileri için bir katılım beklerken doktora ve yüksek lisans öğrencisi arkadaşlarımızdan da katılımın olması bizleri sevindirdi. Çünkü, lisans öğrencisi arkadaşlarımız için bu büyük bir fırsat. Başvuru sonuçlarını en geç 1-2 Ekim 2008 tarihine kadar açıklayacağız.

Gösterilen ilgiyi beğendin mi? Daha fazla katılım için neler yapılabilir?

Gösterilen ilgi oldukça memnun edici. Çünkü biz 3 arkadaşımızı aramıza alacaktık ve yapılan başvuru sayısına baktığımızda 32. Ancak başvurular içerik anlamında pek memnun edici değil. Arkadaşlarımız kendilerini geliştirmiyorlar. Türkiye'nin yetişmiş bilim insanına çok ihtiyacı varken çoğu arkadaşımızın kendisini geliştirmemesi üzücü bir durum. Umarım bu sıkıntıyı hep birlikte aşarız.

Grubunuza katılmak isteyenler için bir sonraki şans ne zaman?

Kuark MNB için bir daha ki başvurular muhtemelen gelecek yıl Ağustos ayının ilk haftalarında olacaktır. Ara dönemde yani yaklaşık 3-6 aylık bir süre sonucunda pasife düşen arkadaşlar olursa onların yerini doldurmak için belki katılımcı alabiliriz.

İleride ne gibi atılımlarınız olacak Kuark Bilim Topluluğu olarak?

Kuark Bilim Topluluğu için gelecekten umutluyuz her sene edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri artırıyor ve paylaşıyoruz. Kuark MNB'nin başarılı olması durumunda başka bir alanda bir araştırma grubu daha kurmayı planlıyoruz. Türkçe bilimsel yayıncılık anlamında ise özellikle 2009-2011 yılları arasında yeni e-kitaplar yayınlayacağız. Aslında birkaç planladığımız projeler de var ama bunları iyi bir zeminde henüz oturtamadığımız için burada aktaramayacağım.

Nano Türkiye okurları için bir mesajınız var mı?

Elbette ki var. En son Kurtuluş Savaşı'nda kırdığımız bir önyargımız var. Bu önyargıyı bertaraf etmemiz gerekir. "Türkler hiçbir şey yapamaz!" şeklinde başlayan sonra "Bu ülkeyi sen mi kurtaracaksın arkadaş!" önyargısına dönüşen ve arkasından da 'tembellik' hastalığına yol açan bu ön yargıdan uzak durmanızı temenni ediyorum. Nano Türkiye okuyucularından ricam, yakın gelecekte büyük gelişmelerin olacağı nanoteknolojiyi takip ederken Türkçe yayın yapan nadir bilim sitelerini en azından onları okuyarak destek olmaları...


Ahmet Bey, nanoteknolojiye olan bu ilginizi böyle bir site ile bütünleştirmenizi gerçekten tebrik ederken Kuark MNB için de gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum.

Ben de teşekkür ederim.

27 Eylül 2008 Cumartesi

Günün Nano Ürünü - (#10)

928 Carbon/SL Record Bisiklet


Bianchi 928 Carbon/SL Record Bisiklet
Şirket: Bianchi

Özellik: Karbon nanoteknolojisi ile ağırlıkta %30'luk azalma sağlanmış. Titreşim emilimi güzel.

Ürünün İnternet Adresi: http://www.bianchiusa.com/08_hoc_928_record.html#






Bisikletin fiyatı 8700 € (!!!)


Ürün Türkiye'de sanırım satılmıyor. Bianchi Türkiye'nin sitesinde bulamadım. İşte liste.

Kaynak: 1 , 2

26 Eylül 2008 Cuma

Yoksa Nanoteknoloji Fos Mu Çıkacak?

Birçok yerde artık nanoteknoloji kelimesine rastlıyoruz. Dünya'da birçok kişi bu konu üzerine yazıyor, çiziyor, araştırma yapıyor. Nanoteknoloji o kadar popüler oldu ki, "nano" eki özellikle küçük boyutlu ürünlerde "artistik" bir ek olarak kullanılmaya başlandı: iPod Nano, Tata Nano.

Peki hemen hemen her nanoteknoloji tanıtım yazısında vaad edilen şeyler gerçek olacak mı? İstenilen özellikte malzemeler yapma, nanofabrikalar, vücudumuz içinde sağlık kontrolü yapan robotlar vs. vs.

Tabi ki tüm vadedilen şeyler gerçek olmayacak! Ya da çok uzun yıllar sonra anca gerçekleşecek. Neden? Çünkü insanlar yapmak istedikleri şeyin ne kadar karmaşık olduğunu bir konu ile ilgilenmeye başladıktan sonra anlamaya başlıyor.

Nanoteknoloji insanlığın karşılaştığı ilk teknoloji değil. Bundan önceki yıllarda da bazı yeni bilimler ortaya çıkmış, çok popüler olmuş, ve sanki Dünya'daki birçok soruna çözüm olacak edası ile sunulmuştu. Benim aklıma gelen 4 teknoloji var: uzay, robotik, bilgisayar, genetik.

1960'larda insanoğlu uzaya çıktıktan sonra, gündem uzay oluverdi. Yeni gezegenler keşfedilecek, belki Dünya'da çok az bulunan madenler uzaydan getirilecek, başka bir gezegene yerleşerek Dünya'nın nüfus sorununa çözüm bulunacaktı, uzay turizmi çok normal bir olay haline gelecekti.

Robotlar gelişmeye başladığı zaman ise sanırım moda cümle şu idi "Tüm işlerinizi yapan, her dediğinizi anlayan, insandan farklı olmayan robotlardan" herkesin evinde olacak. Oldu mu? Hayır.

Bilgisayarlar gelişmeye başladığı zaman ise "Yapay zekaya sahip bilgisayarlar çıkacak. İnsan beyninden daha zeki olan bu makineler, insanın yaptığı herşeyi hatta daha fazlasını yapacak." favori cümle idi.

Genetik bilimi yaygınlaşmaya başlandığında ise "İstediğimiz özelliklere sahip meyve, sebzeler yetişecek, tarlalar çok verimli olacak, tarımda hiç zaiyat olmayacak, canlılara istediğimiz maddeleri üretticeğiz" gibi cümleler dolaşmaya başlanmıştı.

Dediklerim yanlış anlaşımasın. Tabi ki saydığım 4 teknolojinin insanlığa birçok katkıları oldu, bunu herkes biliyor. Yüksek hedefler koymak çok önemli. Çünkü hedefiniz ne kadar yüksekse, o kadar başarılı oluyorsunuz. Vurgulamak istediğim şey, bu teknolojiler çıktığında konulan hedeflere hâlâ tam ulaşamamız olduğumuz.

Ama olaya bir de şu açıdan bakalım: Belki insandan zeki bilgisayarlar üretilemedi, ama daha düşük bilgisayarlar bile Dünya'yı değiştirmeye yetti. Bilgisayar ve internet ile yepyeni mecralar oluştu. Bu teknolojiye erkenden sahip olan toplumlar kazançlı çıktı.

Her istediğimizi yapamayan robotlar hâlâ piyasada yok iken, fabrikalar robotları üretim alanlarında kullanıyorlar. Ve endüstriyel robot üretebilen ülkeler bu durumdan faydalanıyor.

Nanoteknoloji ile gerçekleşmesi beklenen "müthiş" gelişmelerin hâlâ varolmamasından dolayı, bazı insanların nanoteknolojiye olan güvenleri azalabilir. 20 yıl sonra belki vücudumuzun içinde dolaşan robotlar olmayacak ama, nanoteknolojinin o günkü imkanlarını kullanabilen toplumlar çok kazançlı olacak. O yüzden şimdiden, Dünya ile yaklaşık aynı seviyede iken bu konuya yönelmemiz lazım.

Geçmişten verdiğim teknoloji örnekleri ile nanoteknolojiye olan güveninizin sağlamlaştırmak istedim.

Yorumlarınızı bekliyorum.

22 Eylül 2008 Pazartesi

Rosnano'nun Yeni Başkanı Anatoliy Çubays

Dün Rosnano'nun bir yaşını doldurduğunu yazmıştım. İşte bu bir yıl boyunca Rosnano'nun müdürlüğünü yapan Leonid Melomed bugün Cumhurbaşkanı Medvedev'in bildirisi ile görevden alındı. Rosnano'nun yeni başkanı Anatoliy Çubays. [Leonid Melomed'in görevden alınış bildirisi, Çubays'ın göreve getiriliş bildirisi]


Anatoliy Çubays
Anatoliy Çubays'ın Rosnano'nun başına geleceği dedikoduları ay başından beri söylenip duruyordu.

Anatoliy Çubays'ın yaptığı açıklama:

Bu göreve getirilişimimin Rusya'nın gelişimindeki tarihi sorun ile direk ilgili olduğunun farkındayım. Kurumun hedeflerini biliyorum - Rusya'yı nanoteknoloji üretiminde liderliğe oturtmak. Bu da 2015 yılında Rus nanoendüstrisinin cirosunun Enerji Sistemi ile aynı olması demek. Bu da yılda 1 trilyon ruble demek. Rosnano'nun denetleme kurulunda iken Leonid Melamed'in bir yılda neyi başardığını biliyorum. Kurumun zor olan başlangıç merhalesini atlattığını düşünüyorum. Hedeflere ulaşmak için elimizde ideal bir kadro var.

Eski başkan Leonid Melamed de açıklama yapmış:
Bir yılı çok büyük bir memnuniyet içinde geçirdim. Kurumun sorunları ile ilgilenmeye devam edeceğim, ama artık denetleme kurulu üyesi olarak. Bir yılda çok güzel bir kadro oluştu.

Anatoliy Çubays Kim?

Çubays A. B. 16 Haziran 1955'de Beyaz Rusya'da bir asker ailesinde doğmuş.
1977 yılında Leningrad Mühendislik-Ekonomik Enstitüsünden mezun olmuş.
1997 - 1982 yılları arasında aynı üniversitede mühendis asistanı olarak görev yapmış.
1982 - 1990 yılları arasında ise gene aynı üniversitede doçentlik yapmış.
Kasım 1991 yılında - Rusya Federasyonu Devlet Varlığı Yönetme Komitesi başkanlığına getirilmiş.
1 Haziran 1992'de Ekonomi ve Finans politikası alanında Rusya Hükümetinin Başkan yardımcılığına getirilmiş.
Aralık 1993'te Dumaya girmiş.
Kasım 1994 - Ocak 1996 Ekonomi ve Finans politikası alanında Rusya Hükümetinin Başkan yardımcılığını yapmış.
15 Temmuz 1996 Cumhurbaşkanlığı Yönetim Başkanı.
7 Mart 1997 Cumhurbaşkanlığı Yönetim Başkanı Yardımcılığı ve Finans Bakanı.
1997 yılında en iyi Finans bakanı ödülü almış.
30 Nisan 1998 Enerji Kurumuna girmiş.
1999 yılında Çubays'a "Rusya'nın fon marketine en fazla emek sarf etmiş insan" ünvanı verilmiş.
2001 - 2007 yılları arasında BDT Elektroenerji kurulu başkanlığı.
17 Mart 2005'te suikast girişiminden kurtulmuş.

3 tane Cumhurbaşkanlığı ödülü var (1995, 1997, 1998) İngilizce biliyor. Evli, iki çocuk babası.

Resmi sitesi: http://www.chubais.ru/show.cgi

23 Eylül Güncelleme: Şu haberde Anatoliy Çubays ile ilgili ilginç bilgilere ulaşabilirsiniz.

Kaynak: 1 , 2

21 Eylül 2008 Pazar

Rosnano Bir Yaşını Doldurdu

19 Eylül 2008 tarihinde, Rusya'da nanoteknolojik projeleri desteklemekle yükümlü olan Rosnano kurumu birinci yaşını doldurdu. (kurulduğunda adı Rosnanoteh idi - Rosnano'nun isim değişikliği için tıklayınız.)

Birinci yıl dolayısıyla kurumun başkanı Leonid Melomed şöyle bir açıklama yapmış:

Bir yıl, ulusal bir enstitünün gelişimi için uzun bir süre değil. Biz bu süre içerisinde nanoendüstrinin projeleri destekleme sistemini, bağımsız yatırımcı, bilimsel ve teknik bilirkişilerden oluşan komisyonları oluşturmayı ve bir miktar proje üretmeyi başardık. Yurtiçinde ve yurtdışında önemli işbirliklerine imza attık (bkz: Rosnano - ABD işbirliği, Rosnano - Çin işbirliği, Rosnano - İsrail işbirliği de var onun yazısını daha yazamadım). Rusya'daki en büyük nanoteknoloji forumunu düzenliyoruz. (3-5 Aralık 2008) Biz bilim adamlarının, mühendislerin, iş sahiplerinin - nanoteknolojiye ilgisi olan herkesin - sahip oldukları güce inanmalarını ve bizlerle birlikte yenilikçi gelişim sürecine dahil olmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Daha yapacak çok iş var. Bir yıl daha başlangıç.

19 Eylül tarihi itibari ile kuruma 350 kurumdan, 92 şehirden toplam 650 başvuru yapıldı. Yurtdışından yapılan başvurular da var. İstenilen toplam destek 550 milyar ruble. 1 milyon rubleden, 78 milyar rubleye kadar projeler var. Başvurulardan yaklaşık 200'ü Rosnano'nun etki alanına giren projeler.

Şu an için
  • 2 proje onaylandı ve hayata geçirilme safhasında; (Onaylanan projelerle ile ilgili yazım)
  • 3 proje onaylanma sürecinin sonlarında;
  • 1 proje bilim teknik kurulunda inceleniyor;
  • 10 proje yatırımcı kurulunda;
  • 34 proje ilgili de görüşülmeye başlanacak;
2008 yılının sonu ve 2009'un ilk üç ayına kadar 22 projenin desteklenmesine karar verilmesi bekleniyor. Bu da her ay yaklaşık 5 proje demek.

Kurum ayrıca diğer önemli kurumlarla işbirliği ile yakın ve uzun vadede tahminlerde bulunmaya, nanoteknolojinin, nanomalzeme ve nanosistemlerin kullanılmasına yönelik yol haritaları çıkarmaya hazırlanıyor. 2008 yılının sonuna kadar aşağıda belirtilen 10 alanda yol haritaları çıkartılmış olacak.
  • atom endüstrisi
  • tıp
  • inşaat ve ev
  • uçak inşaatı
  • roket uzay endüstrisi
  • enerji
  • led
  • katalizörler
  • karbon fiberler
  • «temiz su»
Kurum çeşitli projelerde yer almayı düşünüyor. Kuluçka merkezi, teknopark, özel ekonomik bölgeler kurmayı düşünüyor. Şu ana kadar 10 tane altyapı projesi hazır durumda. Ayrıca desteklenen projeler için gerekli eleman eksiğini de gidermek için "Bilim teknik merkezleri" kurulacak. Böylece üniversite - Rosnano - şirket - pazar ilişkileri gelişecek.

Rosnano hakkında daha önce yaptığım haberlere ulaşmak için tıklayın.

Rosnano'nun koyduğu hedefler güzel. Araştırma yapma, proje destekleme, yol haritaları ile hedef belirleme, eleman eksiğini gidermek için uğraşma. Bakalım ne kadarı gerçek olacak?

Kaynak: 1

20 Eylül 2008 Cumartesi

2008 Okawa Ödülü Sahibi Aydoğan Özcan İle Röportaj

Röportaj kategorisinde yeni yazı ile karşınızda sayın okuyucular. Bugünkü konuğumuz UCLA'da görev yapan ve 2008 Okawa ödülü alan Aydoğan Özcan. Öncelikle Aydoğan Özcan Hocamıza sorularımı cevapladığı için çok teşekkür ederim. Röportaj hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Adettendir, kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?

Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği 2000 mezunuyum. MS ve PhD'imi Stanford Üniversitesi'nde tamamladıktan sonra, yaklaşık iki sene Harvard Tıp Fakültesi'nde Wellman Center for Photomedicine bölümünde araştırma görevlisi olarak çalıştım. 2007 yazından itibaren de UCLA EE bölümünde Bio- ve Nano-Photonics Laboratuvarının müdürü olarak çalışıyorum.

Nanoteknoloji alanına kaymanız nasıl oldu?

Harvard'da kaldığım iki sene içinde çok yüksek çözünürlükte görüntüleme üzerine ilgilenmeye başladım. Burada yaptığım çalışmalarda atomik kuvvet mikroskobunun optik versiyonu üzerine yoğunlaştım. Halen araştırma grubumda bu konu önemli bir yer işgal eder. Buna ek olarak, şimdilerde plazmonik nano yapıları kullanarak merceksiz görüntüleme üzerine de çalışma yapıyoruz. Yakında bu konuda çok güzel bir tekniği yayınlamış olacağız.

2008 Okawa ödülünü hücre tanıyan çip çalışmanız sonucu kazandınız. (Yanlışsam düzeltin) Bu sayede hızlı teşhis yapılabilecek, bu da gelişmekte olan ülkeler için çok yararlı bir durum. Bu çipin seri üretimi yapılacak mı?

Okawa ödülünü merceksiz hücre görüntüleme üzerine aldım. Grubumda geliştirdiğim bu teknoloji (biz kısaca LUCAS diyoruz, Lensless Ultrawide Field Cell Monitoring Array Platform based on Shadow Imaging - [Gölge Görüntüleme Tabanlı Merceksiz Ultrageniş Hücre Görüntüleme Dizin Platformu] ) bir iki saniye içinde 100,000 civarında hücreyi aynı anda görüntüleme imkanı tanıyor. En önemli özelliği çok yüksek bir hacme, çok hızlı bakabilmesi. Normal optik mikroskoplara göre 1000 kat daha hızlı. Yaklaşık 10-20 cm2'lik bir alanı değişik hücrelerin karakteristik imzalarını tanımak için aynı anda görüntüleyebiliyoruz. Yaklaşık 5ml'lik bir hacimdeki degişik hücreleri karakterize edebilen bu teknoloji özellikle TeleHealth uygulamaları için çok önemli. Aslında LUCAS sistemi normal kameralı cep telefonları için çok uygun. Şimdilerde grubumda LUCAS sistemini normal bir cep telefonuna uygulama üzerine çalışıyoruz. Bu çalışmanın etkisi çok önemli, çünkü cep telefonları bugün her yerde. Ve bu telefonların birçok yüksek teknoloji özelliklerini bir tıbbi laboratuvar gibi kullanabilmek özellikle gelişmekte olan ülkelerde tıbbi tarama yapmak için çok önemli. Cep telefonu projesinin daha da ilerlemesi durumunda seri üretimi de düşünüyoruz.

Başka hangi konularda çalışıyorsunuz, ne gibi uygulamaları hayata geçirebilirsiniz?

Benim UCLA'daki grubum şimdilerde LUCAS dışında plazmonik nano yapıları kullanarak görüntüleme üzerine çalışıyor. Bu proje çok yüksek çözünürlükte görüntülemeyi, mercek kullanmadan bir çip üzerinde yapmayı amaçlıyor. Böyle bir sistem özellikle mikrosıvı sistemlerde görüntüleme yapmak için çok önemli. Diğer bir projemiz yakın alan taramalı optik mikroskopisi üzerine. Kısaca atomik kuvvet mikroskopunun optik versiyonunu geliştirmeye çalışıyoruz. Bu projenin basarı ile sonuçlanması DNA'nın çok hızlı ve ucuz sekanslanmasına yol açabilir. Böyle bir sistem özellikle de "kişilere özel hekimlik" için çok önemli. Her insanın DNA'sını doğumla birlikte 1000$'ın altına sekanslayabilirsek, ve bu bilgiyi hastalıkların riskleri ile eşleştirebilirsek, kişiye özel tıbbi yöntemleri, ilaçları da geliştirebilme imkanımız olur.

Nanoteknoloji birçok kesim tarafından bir sonraki sanayi devrimi olarak nitelendiriliyor. Bu görüşe katılıyor musunuz? Yakın zamanda nanoteknoloji hayatımızı ne kadar etkileyecek?

Aslinda nanoteknoloji denen kavram çok eskiye dayanıyor, yani yeni bir bilimsel akım değil. Sadece yeni "moda" diyebiliriz. Literatürdeki yayınlara bakarsanız, 30-40 sene öncesinde bile bugün nanoteknoloji içinde sayacağımız kavramların tartışıldığını ve araştırıldığını görürsünüz. Bu anlamda nanoteknoloji aslında 80'li 90'lı yıllardan itibaren hayatımızı etkiliyor. Şimdilerde nanoteknolojinin moda olmasının en önemli nedeni, sanıyorum elimizdeki teknolojinin nano seviyesinde araştırma yapmak için eskiye göre çok daha elverişli olması. Bu çıkan sonuçların daha hızlı ve daha geniş etkili olmasını sağlıyor, ve önceki dönemlerde hayal edilemeyen çalışmaları yapmamızı sağlıyor.

Genetik, nükleer enerji gibi alanlar toplumda bir antipatiye yol açtığı için, bu alanlarda gelişmeler yavaşladı. Çevreye ve sağlığa zarar verdiğinden dolayı, insanlar bu teknolojilere soğuk bakmaya başladılar. Aynı şey nanoteknolojinin de başına gelebilir mi? Nanoteknolojinin de aynı kaderi paylaşmaması için neler yapılmalı?

Her teknoloji icin aynı tehlike soz konusu. Nanoteknolojinin sınırlarını çizmek çok kolay değil. O açıdan yanlış bir uygulama nanoteknoloji içinde bahsettiğimiz alanları da çok kolaylıkla aynı derece de antipatik yapabilir. Bu konuda üniversitelerde bilim etiği ve bilimin topluma etkileri ile alakalı çalışmaların hızlanması gerekli. Yetişen bilim adamları mutlaka gelişen teknolojinin dünyada yaratacağı etkiler üzerinde daha bilinçli olmalılar. Bu konuda benim neslim aldığımız eğitim açısından çok eksik. Benim doktoramın sonlarına doğru yavaş yavaş bu konular konuşulmaya başlıyordu. Umuyorum gelecek dönemlerde bu konu daha çok vurgulanır üniversite müfredatında.

Türkiye nanoteknoloji devriminden nasıl etkilenir? Nanoteknoloji devrimi bir sıçrama tahtası olabilir mi? Nanoteknolojiden faydalanmak için ne gibi adımlar atılmalı?

Türkiye'deki üniversitelerde rekabet ortamının daha da artması lazım. Başarılı akademisyenler için teşvik sisteminin gelişmesi gerekli. Projeler alıp, büyük gruplar, büyük merkezler kurmanın bir kültür haline gelmesi ve özendirilmesi gerekli. Bugün Bilkent Üniversitesi bu konuda Turkiye'nin en öndeki kurumu. Dışarıdan bakınca Bilkent'teki nano alanındaki aktiviteler beni çok mutlu ediyor. Bu güzel ortamın diğer üniversitelerdeki standartları da artırması çok önemli. Rekabet ortamı, güzel "rol modeller" Türkiye için çok önemli. Politik tartışmalar yerine, yapılan işin kalitesini artırmaya yönelik, beraber çalışmayı teşvik edecek bir yapılanmaya gidilmeli. Eğer güçlü bir üniversite olmayı istiyorsanız, çevrenizdeki üniversitelerin de çok güçlü olması gerekli. Harvard-MIT, Stanford-Berkeley, Caltech-UCLA-USC bunun önemli örnekleri. Aynı şehirdeki bu güçlü üniversiteler birbirlerinin programlarını destekler ve çok güçlü bir cazibe merkezi oluşturmaya çalışırlar. Bizim de Türkiye'de aynı külturü geliştirmemiz ve tatlı sert bir rekabet içinde, birbirimizi daha güçlü hale getirmemiz gerekli.

Hangi bölümlerde okuyan öğrencilere nanoteknoloji eğitimi önerirsiniz? Sayısal alandaki tüm öğrenciler için nanoteknoloji faydalı olabilir mi?

Alan isimleri bugün popüler olabilir, yarın durum değişebilir. Ayrıca nanoteknoloji gibi bir alanın sınırlarını çizmek çok zor. Bu tür alan isimlerine yönelmek yerine, önemli problemleri tanımak bence genç bilim adamları için daha güzel fırsatlar oluşturabilir. Örneğin önümüzdeki 10-20 sene bence en ateşli olacak konulardan biri "Enerji". Dünya'nın enerji problemlerinin çözümü için birçok farklı disiplinden bilim adamının bir araya gelerek çözümler üretmesi gerekli. Ve bu konuda çalışma yapmak yeni bilim adamları için çok güzel imkanlar oluşturacaktır.

Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor musunuz?

Türkiye benim için herşeyin üzerinde. Ancak alacağım herhangi bir kararda profesyonel ortam benim için ilk kriter olacaktır. Diğer bir değişle, bu sorunun cevabını ben değil, Türkiye'nin yapacağı hamleler belirler.

Okurlarımıza söylemek istediğiniz mesaj var mı?

Basında ve internette bilimle uğraşan insanların yer işgal etmeleri, bu ben ya da başkası olabilir, benim için çok önemli. Türkiye'nin genç nüfusu en önemli gücü, ve bu genç kitleye düzgün modeller sunulması lazım.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

1 Ocak 2009 güncellemesi: TGRT haberin 4 dakikalık röportajı.

Röportaj hakkındaki yorumlarınız bekliyorum.

Aydoğan Özcan'ın sayfası: http://www.ee.ucla.edu/faculty-ozcan.htm

19 Eylül 2008 Cuma

Nanoteknoloji IMAX Ekranlarında

Bu kış, 'Molecules to the MAX' (MAX'a moleküller) adlı 40 dakikalık film IMAX sinemalarında vizyona girecek. [IMAX nedir diye merak ediyorsanız şu yazı yardımcı olabilir.]

Bu film birçok şaşırtıcı özelliğe sahip. Birincisi, film Rensselaer Polyteknik Enstitüsü'nün (RPI) müdürü Richard W. Siegel tarafından çekilmiş. Bu yazıda [İngilizce] bir malzeme bilimcisi olan Siegel'in nasıl yönetmen olduğunu okuyabilirsiniz. Sinema konusunda çok tecrübesiz olduğunu söyleyen bilim adamı, bu konuda çok araştırma yapmış ve kendisinden daha fazla bilgi sahibi insanların tavsiyelerini dinlemiş. İkincisi, görüntülerin IMAX seviyesine getirilmesi için bilgisayar başında çok vakit harcanmış. Tek bir karenin üzerinde 50 saat uğraşıldığını hesaba katarsak, tüm film için 3 milyon saat - 300 yıldan fazla bir süre - sarf edilmiş. Tabi enstitünün güçlü bilgisayarları olduğu için, filmin hazırlanması 3 yıl almış.

Nanotoon Entertainment ile işbirliği yapılan film, Kanadalı IMAX film yapma ve dağıtma şirketi olan SK Films tarafından dağıtılacak.

Siegel'in amacı bilimsel gerçeklerle örtüşen hatırlanan, eğlendirici, çekici bir film olması imiş. Filmin yeni bir "Nemo", "Star Wars" olmasını açıkçası pek beklemiyor. :)

Film acaba Türkiye'de vizyona girer mi?


Molecules to MAX filminin afişi

Filmin Afişi - Kaynak: Rensselaer Polyteknik Enstitüsü

Siegel afiş ile yanyana

Yönetmen Siegel - Kaynak: Rensselaer/Daria Robbins

Kaynak: 1

18 Eylül 2008 Perşembe

Bir Arap Ülkesindeki İlk Nanoteknoloji Merkezi

Mısır'da IBM'in desteği ile nanoteknoloji merkezi kuruluyor. Bu merkez bir Arap ülkesindeki ilk nanoteknoloji merkezi olacak.

Amerikalı şirket eğitim, araştırma, endüstri alanlarında çalışacak merkezin yapımına yardım edecek. Anlaşma Mısır İletişim Bakanı ve Yüksek Eğitim bakanları ile IBM arasında imzalandı.

Ocak 2009 - Ocak 2012 yılları arasında ilk aşama tamamlanacak. Bu süre zarfı içerisinde 30 milyon dolar yatırım yapılmış olacak.

Anlaşma Mısır'ın bilim ve teknolojisini yenileme planının bir parçası.

19 Eylül 2008 Güncelleme: Merkez Kahire'de kurulmuş. Şimdilik 100 kişi çalışıyormuş. Gelecek yıllarda bu sayı 1000'e çıkacakmış.

Kaynak: 1

NSF ve EPA Çevre Nanoteknolojisi İle İlgili İki Merkez Kuracak

Ulusal Bilim Kurumu (NSF) ve ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) nanoteknolojinin çevreye olan etkisini incelemek için, 24 milyon $'a iki adet merkez (CEIN) kuruyor.

UCLA ve Duke Üniversiteleri tarafından yönetilecek olan merkezler, nanomalzemelerin çevre ve canlılarla nasıl etkileşime girdiğini araştıracak. Araştırma sonucunda elde edilecek bilgiler risk değerlendirmesi ve hafifletme stratejilerinde kullanılacak.

"Yeni merkezler hem ulusal hem de uluslararası alanda yeni gelişen bir bilim dalı olan çevre nanoteknolojisinde lider olmamızı sağlayacak." diyor Arden L. Bement, Jr., NSF başkanı. "Bu Ulusal Nanoteknoloji Kurumuna (NNI) önemli bir destek olacak."

Merkezler, diğer araştırma merkezleri, özel şirketler ve devlet kurumları ile işbirliği yapacak. Bu işbirliği ile malzeme bilimi ve mühendisliğinin moleküler, hücresel, organizma ve ekoloji biyolojisi, çevre bilimi gibi alanlarla birleşmesi sağlanacak.

Duke Üniversitesi'ndeki merkez, insan yapımı nanoparçacıklarla birlikte değişik reaksiyonlarda yan ürün olarak oluşan nanoparçacıkları da inceleyecek. Şu an birçok ticari alanda kullanılan nanomalzemeler ilk araştırılacak nanomalzemeler olacak.


Nanoparçacıklara maruz kalan bir alan. Araştırmalar burada yapılacak.

"Biz nanoteknolojinin sorumlu ve çevreye zarar vermeyecek şekilde gelişmesini istiyoruz." diyor André Nel, UCLA'daki merkezin müdürü.

Geleneksel zehir testleri, malzemelerin önce hayvanlarda yapılmasını öngörüyor. Bu metod kullanılarak nanoteknolojinin gelişim hızına ulaşılması çok zor. Onun için yeni metodların geliştirilecek.

Araştırmacılar Duke ormanında oluşturacakları 32 adet çevre ile nanoparçacıkların bitki, balık, bakterilerdeki etkisini rahatça gözlemleyebilecek.


UCLA'dan bir başka haber

UCLA'daki bir Türk araştırmacımız Aydoğan Özcan, 2008 Ocawa ödülünü kazandı. Kendisini tebrik ediyorum. Okawa ödülü araştırma, teknolojik gelişme, haberleşme alanlarında katkıları bulunan insanlara veriliyor. Aydoğan Özcan'ın çalışma alanları ise nano ölçekte görüntüleme yöntemleri, hücre belirleme ve sayma, hücre tanıma, 3 boyutlu yapay dokuların durumunun görünütlenmesi. Araştırma grubunun sitesinde kendisi hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.

Kaynak: 1 , 2

UNAM Temiz Oda İnşaatinden Gelişmeler

Daha önce şurada bahsettiğimiz UNAM'daki temiz oda inşaatı ile ilgili yeni 3 fotoğraf yayınlandı.

UNAM Temiz Oda - 1UNAM Temiz Oda - 2UNAM Temiz Oda - 3

Devre tasarımı, nano seviyede üretim gibi alanlar da temiz odanın olması çok önemli. UNAM'ın tam kapasite çalışması için bu temiz odaların bir an önce tamamlanması lazım.

16 Eylül 2008 Salı

Rosnanoteh Ağustos Bildirisi

Ağustos'un sonunda yayınlanan Rosnanoteh bildirisinin orijinaline ulaşmak için tıklayınız.

Ayın Sözleri

Vladimir Putin - Başbakan

Yüksek teknolojiler için 2008-2010 yılları arasında 600 milyar ruble (24 milyar $) ayırıyoruz. Bu amaca yönelik bu kadar çok para hiç ayırmamıştık. Devletin bilimdeki verimi hala düşük. Ticari değeri düşük ve en önemlisi eğitim ile içi içe girmiş değil.

Leonid Melomed - Rosnano Başkanı

Bizim kuralımız şu: projelerin geldiği bölgelerle ortaklık kurmak. Bizim için proje ise hem Rusya'da hem de dünyada rekabet edebileceğimiz bir üründür.

Boris Grızlov - Duma Başkanı

Nanoteknoloji alanında Rusya "yakalamaya yönelik" değil de, önlerde bulunacak şekilde gelişebilir. "Son vagona bineceğim diye koşmak" yerine ilk sırayı alabilir. Ama bunu bugün yapmalı, yarın çok geç olabilir.

Andrey Malışyov - Rosnanoteh'in başkan vekili

Şu alanlarda çalışıyoruz: yatırım, altyapı, eğitim, kanun çıkarma, standartları belirleme, tahmin.

Şon Merdok - NanoBusiness Alliance
ABD bugün nanoteknolojide lider, ama bu liderlik artan bir rekabetle karşı karşıya.


Haberler

Rosnanoteh Tataristan'la anlaştı
Leonid Melomed ve Tataristan Cumhurbaşkanı Mintimer Şaymiyev anlaşmaya imzaladı. Tataristan böylece nanoteknoloji proje üretiminde pilot bölge haline gelmiş oldu. Leonid Melomed ayrıca nanoteknolojik paketlemeler üretmeye hazırlanan Danafleksi de ziyaret etti.

Rusya askeriyede nanoteknoloji kullanmaya hazırlanıyor

Rus bilim adamları hidrojenle çalışan şarj aleti geliştirdiler.
Böylece 20 dakikalık şarj sonrasında, cep telefonu ile 30 saat boyunca konuşulabiliyor. Aletin ağırlığı ise 180 gram, çevreye ve insana hiç zararı yok. Tenzor şirketi Amerikalı Medis Technology ile ortak oldu. Seri üretim yakında başlayacak. Şarj aletin yapısı katalizörlü çok katmanlı zar. Enerji, hidrojen ve oksijenin reaksiyonu sonucu elde ediliyor.

Novosibirsk'te nanoteknoloji merkezi kuruluyor.


Novosibirsk nanoteknoloji merkezi
Novosibirsk Devlet Teknik Üniversitesi nanomerkez kurma yetkisini aldı. Toplam 111,5 milyon ruble destek alacak. Bu destekle merkezin aletleri temin edilecek. Merkez mekanik-teknolojik, fizik-teknik, radyoteknik, elektronik ve fizik fakültelerinden oluşacak.

Nanoteknoloji kitabı kasım'da çıkacak


Nanoteknoloji kitabı kapağı
Ulyanov devlet Üniversitesi "Nanoteknolojiye giriş" ders kitabı yarışmasını kazanan üniversite oldu. Yarışmaya yarıca Moskova Üniversitesi, Novosibirsk Üniversiteleri de katıldı. Fizik, Kimya ve Biyoloji alanlarından bilgilerin olacağı kitabın Kasım'da çıkması bekleniyor.

Not: Bildiride daha birçok nanoteknoloji haberi var. Fakat ben sadece Rusya ile alakalı önemli haberleri seçiyorum. Diğer nanoteknoloji haberlerini zaten yayınlamaya çalışıyorum.

13 Eylül 2008 Cumartesi

Günün Nano Ürünü - (#9)

Ag Nano Phytoncide Diş MacunuAg Nano Phytoncide Diş Macunu

Şirket: SH Pharma Co Ltd

Ülke: ABD

Özellik: Gümüşün antimikrobiyel özelliği ile macunun mikroplara karşı daha uzun süre etkili olması sağlandı. Macun ayrıca ağızdaki kötü kokuyu da engelliyor.


Ürünün İnternet Adresi: http://www.tootoo.com/d-p10786993-Ag_Nano_Phytoncide_Toothpaste/

Kaynak: 1

Tütün Virüsü İle Tedavi

Tütün virüsünün içine siRNA konuluyor.Ölüm ve nikotin kelimeleri ile hatırlanan tütün bitkisi, gen terapisinde vazgeçilmez bir bitki olabilir.

Bilim adamları tütün virüsünü değiştirerek hassas gen terapilerini zararlı hücrelere göndermeyi başarmışlar. Uygulama birçok kanser, virüs ve genetik bozulmalarda kullanılabilecek.

İnsanlar için zararsız olan tütün virüsünün içi boşaltıldıktan sonra siRNA [doktorlar tarafından aşıdan sonra bulunmuş en büyük buluş olarak görülüyor] ile dolduruluyor.

William Bentley, Maryland Üniversitesi biomühendislik profesörü, virüsün bir nevi nano şırınga olduğunu söylüyor. Virüsün kabuğu, malzemelerin güvenli bir şekilde taşınmasını kolaylaştırıyor.

Çift sarmallı, kısa RNA molekülleri (yani siRNA) hastalıklı proteinleri öldürecek şekilde programlanabiliyor. RNA, hücrenin kendi savunma mekanizmasını tetiklediği için, tedavinin yan etkileri en aza inmiş oluyor.

siRNA teknolojisi ile ilaçlar çok daha hızlı geliştiriliyor. Eskiden bir grup bilim adamları yıllarca çalışarak bir ilaç geliştirebilirken, artık tek bir bilim adamı birkaç hafta içinde gerekli ilacı oluşturabiliyor.

Uygulamanın tek problemi ise ulaştırma. siRNA molekülleri çok hassas oldukları için, gidecekleri yere kadar onlara eşlik etmek gerekiyor. Ayrıca tedavinin beklenen etkiyi gösterebilmesi için, yeteri kadar ilacın hedefe taşınması şart.

Bentley bir ilaç şirketinin buluşuyla ilgileneceğini düşünüyor. İlacın insanlara uygulanmasına daha çok zaman var. Uygulama tüpteki hücrelerde etkili, amma daha hiçbir canlı organizmada denenmemiş.

Bentley'in takımı virüsleri kanser hücreleri ayırt edebilecek proteinlerle kaplayarak, istenilen yere gönderebileceklerini düşünüyor.

Kaynak: 1

11 Eylül 2008 Perşembe

Günün Nano Ürünü - (#8)

NanoXcel2009 FX Cruiser SHO

Şirket: Yamaha

Ülke: ABD

Özellik: Teknelerde nanoteknoloji kullanarak yüksek dayanıklıkta ve hafif bir madde olan NanoXcel. Yamaha bu malzemeyi 2008 modellerinde kullanarak %25 daha hafif tekneler üretebilmiş.

Şirketin internet adresi: http://www.yamaha-motor.com/

Kaynak: 1 , 2

Kuark Moleküler Nano Bilim Araştırma Grubuna Başvurular Devam Ediyor

Kuark Bilim Topluluğundan Gökhan Atmaca, Kuark Moleküler Nano Bilim Araştırma Grubunu tanıtıcı bir metin göndermiş. Duyuru metnini aynen yayınlıyorum.

Kuark Moleküler Nano Bilim Araştırma Grubu Logosu

Kuark Bilim Topluluğu Araştırma'nın ilk alt grubu olarak yeni kurulan Kuark Moleküler NanoBilim Araştırma (MNB) bu yıl ki hedefleri doğrultusunda çalışma ekibinde yer alacak çalışma arkadaşları arıyor. Nanobilim ve nanoteknoloji alanında çalışmalar yapmak amacıyla kurulan Kuark MNB'nin amaçları şu şekildedir:

- Dünya'daki nanobilim ve nanoteknoloji alanındaki bilimsel gelişmeleri takip etmek ve duyurmak
- Ülkemizde nanobilim ve nanoteknolojinin tanıtılması, geniş kitlelere ulaştırılması
- Ülke ve dünya bilimine katkıda bulunmak
- Lisans düzeyindeki ilgili arkadaşlarımızın akademik çalışma disiplini kazanmaları
- Uluslararası kuruluşlarla ortak projelerde bulunabilmek

Kuark MNB çalışma ekibinde yer almak için aşağıdaki şartları sağlayabilenlerin bu duyurunun sonunda verilen internet adresinde ilk kayıtlarını yapmaları gerekiyor.
Başvuru şartları:
- Üniversitelerimizin lisans bölümleri olan Biyoloji, Fizik, Kimya, Moleküler Genetik ile Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği ve Malzeme Bilimleri ile ilgili bölümlerde öğrenci olmak,
- Orta düzeyde İngilizceye ve bilgisayar bilgisine sahip olmak,
- Türkçeye hâkim olmak,
- Yıl içerisinde internete erişmesinde bir engeli olmamak,
- Temel seviyede nanobilim ve nanoteknoloji konularında bilgili olmak.

Kuark MNB, bir internet platformu olan Kuark Bilim Topluluğu'nun araştırma grubu olarak faaliyetlerine yukarıda belirtilen amaçlar doğrultusunda başlamıştır. Başvurular 16 Eylül 2008’e kadar sürecektir.

Ayrıntılı bilgi ve başvuru için ilgili adres:
http://www.grup.kuark.org/index.php?option=com_content&task=view&id=17&Itemid=45



Böyle bir girişimde bulundukları için Kuark Bilim Topluluğunu kutluyorum. Umarım başarılı olurlar.

9 Eylül 2008 Salı

Makine Mühendisliğinin Geleceği

Temmuz 2008'de ASME "Makine Mühendislerinin 2028 Vizyonu" adlı bir rapor yayınladı. Rapor 16-18 Nisan 2008'de Washington'daki Ulusal Mühendislik Akademisi'nde yapılan zirvenin sonuçlarından oluşuyor. Zirveye endüstri, akademi ve devleti temsil eden toplam 19 ülkeden 120 mühendis ve bilim lideri katılmış. Raporun İngilizcesini şuradan indirebilirsiniz.


2008-2028
Şimdi geçelim raporun içeriğine.

Rapor, 2028'de Makine Mühendislerini ilgilendireceği düşünülen 8 tane büyük problemi inceliyor. Raporun tek bir cümlede özeti ise şu: Makine Mühendisleri daha temiz, daha sağlıklı, güvenli ve sürdürülebilir bir dünyayı oluşturacak mühendislik çözümleri üretecek.

Şimdi de Makine Mühendislerinin karşısına çıkacak 8 büyük probleme geçelim:

1- Sürdürülebilir şekilde gelişmek

Hızla gelişen ekonomiler ve toplumlar, enerji, su ve diğer ihtiyaçlardan dolayı küresel çevre baskılarına ve rekabetine katılıyorlar. Makine Mühendislerinin görevi ise hem ekonomik gelişmeyi, hem de sürdürülebilirliği sağlayan yeni teknik ve teknolojiler üretmek.
Taşınırlık, karmaşıklık ve sürdürülebilirlik geleceğin en büyük problemlerinden biri. Dünya artık fikirlere göre ayrılmayacak, teknolojik seviyeye göre ayrılacak. Fakirlik ve çevre sorunlarını çözecek aletler var, önemli olan belirli bölgelere göre uyarlanmış daha iyi mühendis çözümleri.

Çin ve Hindistan gibi yüksek nüfuslu ülkelerdeki orta sınıfın gelişmesi su, enerji gibi doğal kaynaklarda kıtlığa yol açabilir. Bu bölgedeki insanlar için daha fazla gıda üretimi yapılacak. Gelişen orta sınıf ayrıca daha çok otomobil alacak. Tahminlere göre gelecekteki petrol tüketimindeki artışın %40'ı, bu kesimin alacağı otomobiller yüzünden olacak.

Tata Nano, gibi bu bölgeye hitap eden tasarımlar artacak. Tata Nano, Model T'nin ABD'yi değiştirdiği gibi Hindistan ve Çin'i değiştirecek. Tata Nano küçük ve hafif gövdesi ile az yakıt tüketiyor.

Makine mühendisleri için dünyadaki fakir kesime hizmet eden uygulamalarda çok büyük fırsatlar var. Şu an dünyada 4 milyar kişi günlük 2$'dan daha az bir para ile geçinmeye çalışıyor. Bu insanların hayat kalitesini yükseltmekte büyük değer var. Bu kesime hizmet etmek için üniversitelerde verilen eğitimde değişiklik yapmak lazım. Şu an üniversitelerde fakir insanların ihtiyaçları göz önünde bulundurulmuyor. Mühendislere yerel uygun çözümler üretmeyi öğretmek, sürdürülebilir bir şekilde büyümenin anahtarı.


2- Büyük & Küçük Sistemlerle Mühendislik

2028'deki mühendisler çok fazla bilgi ve birçok mühendislik dalıyla uyumlu çalışmayı gerektiren büyük ve küçük sistemlerle çalışacak. Sistem mühendisliğinin yeni bir dalı makine mühendisliğinin birçok bilgisini ve pratiğini birleştirecek.

Küçük sistemler bioteknoloji, nanoteknoloji, iletişim teknolojisinin gelişimi sonucu ortaya çıkacak ve makine mühendisleri geleneksel çalışma alanlarının dışına çıkmak zorunda olacak.

Büyük sistemler ise tüm dünyayı ilgilendiren enerji, çevre, gıda, üretim, ürün geliştirme, lojistik ve iletişimdeki sorunlar.

Her iki durumda da mühendisler yeni bilgiler ve yetenekler kazanmak zorunda olacaklar.


3- Bilgi Rekabeti

2028'de ekonomiyi geliştiren kişilerin ve şirketlerin daha hızlı öğrenme, geliştirme ve uyarlaması olacak. Makine Mühendisliği eğitimi daha fazla bilgi sahibi insanların problemini çözecek hale getirilecek.

Mühendislik bilgisi modern toplumlarda rekabet için çok önemlidir. Yeni gelişen ülkeler mühendis yetiştirmeye çok önem vermektedirler, Hindistan, Çin ve Meksika gibi.

Sektöre daha çok mühendis girmesi, mesleği daha küresel ve rekabetçi yapacak. İşverenler mühendislerden teknik bilgiden daha fazlasını isteyecek. Gelecekteki makine mühendisi yaratıcı, problem çözebilen, problemleri disiplinlerarası bir seviyede anlayabilme özelliği taşıyan bir yapıda olmalıdır. Geleceğin mühendisleri hayat boyu öğrenme isteği taşıyan bireyler olmalı.

Tam ters bir durum da söz konusu. Mühendislik mesleğinin geleceği sıradan teknik görevleri yeritne getiren teknisyenlerde olabilir. O zaman makine mühendisleri vakitlerinin çoğunu çok zor teknik meselelerle uğraşarak ve teknisyenlerin işini kontrol ederek geçirirler.


4- İşbirliği avantajı

2028'de tüm endüstrilerdeki baskın oyuncular, beraber iş yapmakta başarılı kurumlar olacak. 21. yüzyıl çatışmanın değil işbirliğinin yüzyılı olacak.

Telekomünikasyondaki gelişmelerle iletişim çok kolaylaştığı için, dünyanın her tarafındaki insanlarla işbirliği yapmak mümkün. Wikilerin ve sanal alemlerin gelişmesi de işbirliğini kolaylaştıracak. Mühendisler prototipleri sanal ortamda tartışıp, tasarımdaki değişikliği anında yapabilecek.


5- Küresel Yenilikleri Düzenlemek

Yenilik 2028'deki en karmaşık iş olacak. Daha karmaşık teknolojiler, daha çok işbirliği ve patent paylaşımı demek.

Artık gelişmeleri sır gibi saklamak yerine, başkaları ile paylaşmak daha yaygın hale geliyor.

Bir başka devrim ise açık kaynak ile yapılan yenilikler. Dünya'nın her yerinden insanlar şu ana kadar milyonlarca satır kod yazdı, milyonlarca iş saati projeler üzerinde çalıştılar. Parasal bir özendirme olmadan, dünya devleri ile yarışır hale geldiler. (Mozilla ve Linux) Bu model yazılım endüstrisinin dışına da çıktı ve sağlık, bioteknoloji, üretim gibi alanlarda da denendi.

Hızlı bir teknolojik gelişim olan bir dünyada güçlü patentler önemini kaybediyor. Şirketler ürettikleri ürünü değiştirmeden uzun süre satamıyorlar. Ürünlerini sürekli geliştirmek zorundalar.


6- Mühendisliğin Değişken Yüzü

Yeni teknolojilerin geliştirilmesi 2028'deki yetenekli ve yenilikçi makine mühendislerinden istenilecek.

Daha fazla bayan makine mühendisi yetiştirme yenilikleri ve rekabeti iyileştirir.

Küresel göç işgücünü zenginleştiriyor.


7- Nano-Bio geleceği

Nanoteknoloji ve bioteknoloji gelecek 20 yıldaki teknolojik gelişmelerde baskın rol oynayacak. Nano ve Bio gelecekteki mühendislerin tıp, su, enerji, tarım ve çevre gibi alanlardaki problemleri çözmesine yardımcı olacak.

Nanoteknoloji ve bioteknolojide makine mühendisleri için çok büyük fırsatlar var.

Raporda nanoteknolojinin kullanım alanlarından bahsetmiş. O kısımlardan bahsetmek istemiyorum. Merak edenler bu blogu gezebilir. :)


8- Evde Tasarım

2028'de bilgisayar tabanlı tasarım, malzeme, robotik, nanoteknoloji ve bioteknolojideki gelişmeler, yeni ürün tasarımı ve üretimini demokratik hale getirecek. Mühendisler yerel problemlere çözüm bulabilecek. Şahsi mühendisler kendi aletlerini kendileri tasarlayacak ve mühendislik girişimciler için rönasansı oluşturucaklar.

Gelecek mühendisler bütün ürünleri ayrı ayrı parçalar yerine, bir sistem olarak tasarlayabilecekler. Bu mühendisleri kapasitesini artıracak ve daha karmaşık tasarımların her yerde yapılabilmesini sağlayacak.

Sanal alemler iş arkadaşları ile iletişime geçmenin yeni bir yolu olacak.

Hızlı prototipleme ve üretim laboratuvarları sayesinde kişisel üretim ofis, sınıf gibi yerlerde yapılabilecek. Üretim belki bir hobi haline gelecek. 20 yıl içerisinde ev fabrikaların ekonomik olarak da uygun olacağı düşünülüyor.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Durum bu arkadaşlar. Artık mesleklerin sınırı kalkıyor, ülkelerin sınırı kalktığı gibi. Öğrenme isteği olmayan, çalışmak istemeyen, kendini geliştirmeyen, değişikliklere hızlı uyum sağlayamayanlara ekmek yok. 4 yıllık fakülte bitirmek günümüzde bile pek işe yaramıyor, 20 yılda ne olur siz düşünün!

Raporda yazılanlar hakkında düşüncelerinizi merakla bekliyorum. Sizce gelecek 20 yılda makine mühendislerinin ya da mühendislerin geleceği nasıl olacak?

 

Yukarı