Taşındım! Yeni adresim: http://nanoturkiye.net

30 Kasım 2008 Pazar

Su Arıtmada Nanoteknoloji

Su günümüzde Dünya'daki en değerli kaynaklardan biri. Su sıkıntısını özellikle geçen seneden itibaren Türkiye'de de yaşamaya başladık. Büyük şehirlerin barajlarının doluluk oranlarındaki küçük bir değişime bile seviniyoruz. Damacana sular eskiden lüks sayılırken, şu an çok normal hale geldi.

Su temizliği ile ilgili problemeler yavaş yavaş çıkmaya başlıyor. İzmir'de ve birkaç ilde daha içme suları arsenikli çıktı. Ankara'da sulardaki ağır metaller yüzünden borular çürümeye başladı.

Yeraltı suları sınırsız değil. Bilinçsizce kullanılırsa, o kaynaklar da tükenecek. Sanayi atıkları yüzünden, Ege'de yeraltı sularının tuzluluk oranları da artmış durumda. Damacana fiyatları da gitgide artıyor.

Günümüzde su arıtma teknolojisi gitgide önem kazanıyor. Günümüzde en çok kullanılan yöntem ters osmoz. Bu sistemin bir dezavantajı verimliliğinin düşük olması. Yeni makinelerde suyun %40'ı atık olurken, eski makinelerde bu oran 5/6. Çevreye verdiği zarar büyük. Ayrıca su arıtıldıktan sonra hiçbir faydalı mineral içermiyor.

Nanoteknoloji su arıtmasında kullanılmaya başlanmış. Türkiye'de bu işi yapan şirket Life2O.

Kurucusu makine mühendisi Bora Akgerman. Şirketi kurmadan önce Amerika'da bir mikroçip firmasında çalışıyormuş. Çiplerdeki katmanların çok temiz bir su ile yıkanması sağlayan sistemi ev içme suları için uyarlamak istemiş. Amerikan, Türk ve Fransız ortakları bulunan BMB Technology şirketini kurmuşlar. Türkiye'de ise Life2O markası ile hizmet veriyorlar.


Life2O ürününün kutusu

Yaptıkları filtrelerde nanoboyutta artı yüke sahip filtreler var. Sudaki zararlı malzemeler eksi yüke sahip olduğu için, bu iplikler eksi yükü kendisine çekiyorlar. İplikler nanoboyutta olduğu için, orta boyutta bir arıtma cihazı 100.000 m² yüzey alanına sahip olabiliyor. Cihaz elektriksiz çalışıyor. Diğer arıtma sistemlerine göre çok daha hızlı arıtma yapıyor. Hızlı arıtma yapması önemli, çünkü durgun suda bakteriler ürüyor.

Arıtma hızını gösteren video:

Link: Life2O musluğunun debisi



Filtrelerin hepsi ABD'de üretiliyor. İzmir'de filtreler montajlanıp, paketlenip, satılıyor.

Peki filtrenin ömrü ne kadar? Şimdilik 2000 damacana olduğu söyleniyor. Şu ana kadar ürünü bu kadar kullanan çıkmamış. Haftada 5 damacan içseniz, 2000 damacanayı 8 yılda bitirirsiniz. Ürün daha o kadar eski değil. Filtre ömrü vermenin çok zor olduğu için, şirket miktar üzerinden bir ömür biçmiş.

Filtrenin ömrü bittiğinde, musluktan su gelmiyor. Kirleri içeren filtreyi toprağa gömüyorsunuz. 1200 yıl bozunmuyormuş. Bu durum kötü mü, iyi mi karar veremedim.

Filtre ayrıca hindistan cevizinden yapılan özel bir filtre ile sudaki yararlı mineralleri suda tutuyor. Bayer'den alınan bir başka filtre ile de sudaki arsenik temizleniyor. Şirket en son ODTÜ'de bir test yaptırmış, filtre arseniği %99 oranında temizlemiş. Diğer özel filtreler için tıklayınız.

Filtre çeşitleri için tıklayınız. Tezgah altı, damacanasız sebil ve apartman filtreleri mevcut.

Dileğimiz şirketin üretimini Türkiye'de yapması.

Life2O ile mürekkepli su arıtılması:

Link: Mürekkep Arıtılması



Ekstra: Ürün sahibinden.com'da satılıyor. TakasMerkezi'nde de birisi ürünü takas etmek istiyor.

27 Kasım 2008 Perşembe

Nanotam İnşaatı

Nanotam'ın yeni binasının inşaatından şu yazımda bahsetmiştim.

Bugün de sizlerle 2 yeni fotoğrafı paylaşıyorum.

Nanotam Yeni BinaNanotam ve UNAM

26 Kasım 2008 Çarşamba

Rosnano'dan Son Gelişmeler

Rusya'da nanoteknolojik projeleri desteklemek için kurulan Rosnano'dan iki gelişmeyi aktarmak istiyorum.

Rosnano başkanı Anatoliy Çubays'ın Moskova Devlet Üniversitesi'ne (MGU) yaptığı ziyaret sonrasında üniversite bünyesinde bir nanoteknoloji merkezi kurulmasına karar verildi. Anlaşmanın Aralık ayında imzalanması bekleniyor.

Anatoliy Çubays, uçak uzay araçlarında kullanılacak yeni nesil karbon malzemeleri üreten enstitüsünü ve biyoteknoloji merkezini gezmiş. MGU'nun Rusya'daki nanoteknolojinin gelişmesinde çok büyük katkıları olduğunu söylemiş.

Çubays MGU'daÇubays MGU'da

Rosnano ve MGU'nun işbirliği sonucu Rosnano MGU'nun projelerine destek verebileceğini, MGU araştırmacılarının Rosnano'nun proje seçiminde görev alabileceği, nanoteknoloji standartları için MGU laboratuvarlarının kullanılabileceği ve Rosnano ekibine seminer verilebileceği bekleniyor.

İkinci gelişme ise Rosnano'nun desteklediği bir başka proje ile ilgili. Projenin adı "Tıbbi aletler üreten bilimsel üretim merkezi "Beta"'nın tasarlanıp, inşa edilmesi."

Projenin amacı, kan plazmasının filtrelenmesinde ve temizlenmesinde kullanılacak yüksek teknoloji tıbbi alet üretebilmek.

Projenin sosyal yönü önemli. Araştırma damar tıkanıklığı, göğüs ağrısı, kalp yetersizliği gibi Rusya'da ve Dünya'da çok görülen hastalıklar araştırılacak. Rusya'da bu tip hastalıklardan yılda 1.5 milyon kişi ölüyor.

Basamaklı kan filtrelenmesinde, kandan sadece zararlı malzemeler alınıyor. Dünya'da bu tekniği uygulayabilen ülkeler şimdilik sadece Japonya, Almanya ve İtalya. Bu ülkelerde de uygulama çok pahalı olduğu için, halkın çoğuna hizmet edemiyor.

Rosnano bu proje için 1.29 milyar ruble (yaklaşık 47 milyon $) ayıracak.

Proje 5.5 yılda 3 aşamada bitirilecek:
1 - 2009-2011 üretim binasının yapılması
2 - 4.5 yıl sonra ana üretim miktarının tutturulması için tanıtım
3 - Başka bir yatırımcı bulma. 2. adımın gerçekleştirilmesinden 1 yıl sonra Rosnano'nun şirketten desteğini çekmesi.

Kaynak: 1 , 2

25 Kasım 2008 Salı

Çiplerde Memristör Kullanımı

Dünya çapında birçok araştırma grubu bilgisayarların hızını artırmak için uğraşıyorlar. Yakın zamanda bazı kesimler bilgisayar hızının artık daha fazla artamayacağını söylemeye başladılar, çünkü çiplerde en küçük yapı artık birkaç atom büyüklüğünde. Yoksa meşhur Moore yasasının sonu mu geliyor? Gelişmelere göre cevap hayır.

HP Laboratuvarları'ndan Stan Williams bu sene Mayıs ayında 4. bir devre elemanını, memristörü, fiziksel olarak yapmıştı. Memristörün varlığı ise Leon O. Chua tarafından 1976 yılında ispatlanmıştı.

Memristör içinden geçen elektrik yükün miktarı ve yönüne göre direnci değişen bir devre elemanı. Memristöre güç kesildiği zaman memristör direncini hatırlayabiliyor. Bu da birçok uygulama için umut verici bir özellik.


MemristörMemristör'ün ilk resimlerinden

Memristör yapı olarak bir kapasitöre benziyor. İki elektrot arasında bir yarıiletken film var. Yarıiletken filmdeki dopantlar bir yere birikmiş olduğu zaman, memristörün direnci artıyor. Dopantlar filme yayıldığı zaman ise, direnç düşüyor. Bu geçişi ise gerilim uygulayarak elde ediyorsunuz.

Memristörün ilk uygulamaları çıkmaya başladı bile. 21 Kasım'da yapılan ilk Memristör ve Memristör Sistemleri Konferansı'nda HP'den aynı takım memristörlerin çiplerle nasıl birleştirilebileceğini gösterdi. Böylece devreler daha az tranzistöre ihtiyaç duyuyor, bu da aynı alana daha fazla tranzistör sığmasını sağlıyor ve sonuç olarak bilgisayar hızı artıyor. Bu tip çiplere hibrid memristör-tranzistör çipleri adı takılmış.


Hibrid çipHibrid çipin resmi. Çapraz kahverengi dikdörtgenler - memristör

Stay Williams'a göre memristör, 21. yüzyılın ilk yarısında bulunmuş en önemli elektrik aygıtı.

Kaynak: 1 , 2 , 3 , 4 (İngilizce video)

24 Kasım 2008 Pazartesi

Nanoteknoloji Pazarı Etkinliği 22 Aralık'ta Başlıyor

1 Şubat 2009 eklemesi:

Bilgi Çağı dergisinin Şubat sayısında bu konferansla ilgili yazı dizisi var.

(Nano) Teknoloji, yetenek, hoşgörü, hoşgörü, hoşgörü


Nanoteknoloji hayatımıza girdi biz halen işin spekülasyonundayız

Nanoteknoloji tünelin ucundaki ışık olabilir mi?

ABD'nin sırrı teknoloji transferini iyi yapmasında

Bilim kuluçkada, sanayi beklemede: Nanoteknolojide yol haritası kaderimizi belirleyecek

Bu konuda liderlik devlete düşüyor

Türkiye'ye dair bir durum tespiti

Sanayiye nanoyu sevdirmeliyiz

Gözün göremediğini gösteren adam

Geleceğin teknolojisi bu konferanstaydı

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Etkinliğin ikinci günü yaptığım canlı yayınlar:

Birinci Oturum

İkinci Oturum


Üçüncü Oturum

Dördüncü Oturum

Beşinci Oturum

-------------------------------------------------------------------------------------------------

22-23 Aralık'ta Ulusal İnovasyon Girişimi (UİG) ve Turkish American Scientists and Scholars Association (TASSA) Sabancı Center'da "Nanoteknoloji Pazarı" adlı bir etkinlik düzenleniyor.

21 Aralık 2008 eklemesi: Etkinlikten bahsettiği için MMİstanbul'a teşekkürler.

22 Aralık 2008 eklemesi: Medyada etkinlik ile ilgili haberler çıkmaya başladı:

Habertürk , NTVMSNBC, TGRT (video)

23 Aralık 2008 eklemesi: Diğer haberler:

Samanyolu Haber, Referans, Türkiye

Nanoteknoloji Pazarı Resmi
Etkinliğin amacı hem nanoteknoloji alanında bilgi paylaşımında bulunmak, hem de fikir sahipleri ile yatırımcıları biraraya getirmek. Proje sahipleri fikirlerini site üzerinden gönderiyorlar, etkinlik günü ise 2 dakikalık bir sunum yapma şansına sahipler.

Etkinliğe katılım ücretsiz, yalnız site üzerinden kayıt yapmanız gerekiyor. İlk başta "Kaydınız alınmıştır" diye, daha sonra "Başvurunuz onaylanmıştır" diye 2 tane e-posta alıyorsunuz.

Konferansa katılım 16 Aralık'ta sona erdi.

Etkinlik programı burada. Konuşmacılar arasında çok değerli insanlar var, böyle bir etkinliğin düzenlenmesine çok sevindim.

Ben de bu etkinliğe katılacağım büyük ihtimalle. Sınav, proje gibi okulda olmamı gerektirecek bir durum yok gibi şu an. Etkinliğe katılıyorsanız, bunu yorum olarak belirtin, sizlerle görüşmek isterim.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Yalnız sitede bir hata var. Sitenin "title" etiketinde Nano Teknoloji Pazarı yazıyor. Doğrusu Nanoteknoloji Pazarı olacak. Zaten anasayfada da doğru hali yazıyor. Umarım düzelir, yoksa bu hali gözümü tırmalıyor. :)

Yazım hatası düzeltilmiş. Teşekkürler.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Okurlara soru: Etkinlikten gelişmeleri canlı olarak bu blogdan aktarmayı düşünüyorum. İster misiniz böyle birşey?

22 Kasım 2008 Cumartesi

Kuresel Isinmayı Nanoteknoloji Çözecek (!)

Fütürist Ray Kurzweil 2028 yılına kadar nanoteknolojinin küresel ısınmayı çözeceğini söyledi. Nanoteknoloji sayesinde tüm enerji ihtiyaçlarımızı yenilenebilir kaynaklardan karşılayabileceğiz.

"Nanoteknoloji sayesinde gitgide daha verimli güneş panelleri yapıyoruz. Güneş enerjisinin fiyatı da gitgide düşüyor ve güneş enerji kullanımı üsssel bir şekilde artıyor. 20 yıldır güneş enerjisi kullanımı 2 yılda bir iki katına çıkıyor. Bu da 16 yıl içinde güneşin tüm enerji ihtiyacımızı karşılayacağı demek."

Bir başka alan ise enerji depolama. Kurzweil'e göre bu alanda da çok büyük değişiklikler olacak.

nanotürkiye notu:
1) Bariz olan birşeyi marka insanlar söyleyince daha önemli oluyor. Marka olmak böyle birşey.

2) Enerji kaynaklarında verimlilik artınca, kullanımın daha da çok arttığını söyleyen bir paradoks var: Jevons Paradoksu [İngilizce yazı]

Kaynak: 1

21 Kasım 2008 Cuma

4. Boyut ile Nano Dünyaya Bakışımız Değişecek

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden 1999 Kimya Nobel Ödülünü sahibi Ahmed Zewail geliştirdiği yöntem ile artık atomları eş zamanlı olarak takip etmek mümkün. Altın ve grafit atomik hareketlerini anlatan makale bugün Science dergisinde yayınlandı. [Science dergisine üye değilseniz, atomik hareket filmlerini şu adresten izleyebilirsiniz.]

Zewail Nobel ödülünü femtokimyaya katkısından dolayı almış. Femtokimyayı femtosaniye (saniyenin milyon milyarda biri) aralıklarla lazer darbeleri ile atomarın moleküllere ve moleküllerin atoma dönüşmesini görüntüleme olarak tanımlayabiliriz. Daha fazla bilgi için Bilim Teknik'in yazısını okuyabilirsiniz.

Bu görüntüleme sisteminin patenti 2006 yılında Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'ne bağışlanmış.

Zewail'in elde ettiği görüntüler aslında sinemada kullanılan "freeze-frame" yöntemine benziyor.


Freeze-FrameEadweard Muybridge'ın geliştirdiği frame-freeze yöntemi

"Günümüzde yapılan molekül görüntülemeleri bize sadece zaman boyutu hakkında bilgi veriyor. Ama biz yapısal boyut hakkında bir bilgi sahibi değildik. Atın nasıl göründüğünü bilmiyorduk, uzun kuyruklu mu, güzel gözlü mü? 1999 yılından beri hayalim karmaşık yapıların, biyolojik ya da fiziksel, atomik boyuttaki mimarisinin zamanla nasıl değiştiğini görebilmek idi." diyor Zewail.

Normalde elektron mikroskoplarında malzemeye hızlandırılmış elektronlar gönderilip, bir görüntü elde ediliyor. Zewail'in takımı gönderilen her elektronun, yörüngesini kontrol edebiliyor ve elektronları istenilen zamanda gönderiyor. Bu yöntem ultrahızlı "tek elektron" görüntüleme olarak terimleşmiş. Gönderilen her bir elektron sistemin bir femtosaniyelik aralıktaki durumunu oluşturuyor. Bu şekildeki milyonlarca resmi yanyana koyunca, atomların hareketleri bir film haline geliyor.

Görüntülemede 4. Boyut
Araştırmacılar bu yöntemi şimdi hücrelerin yapısını öğrenmek için uygulayacaklar.

Kaynak: 1

17 Kasım 2008 Pazartesi

Bir Işık Kaynağı Olarak Karbon Nanotüpler

Not: Bu çalışmadan bahsetmemi Koç Üniversitesi'nden Mustafa Gündoğan istedi.

Kendisine lazer tutulduğu zaman bir seferde tek foton foton salan ışık kaynakları, kuantum optiği ve kuantum bilgisayarlar için çok önemli. Bu sistemlere örnek olarak atom, elmastaki azot boşlukları ve kuantum noktacıkları verilebilir.

Çok boyutlu malzemeler de ise bu özellik biraz daha az bulunuyor. Ne var ki, Physical Review Letters'in 27 Mayıs 2008 sayısında Alexander Högele, Christopher Galland, Martin Winger, ve Ataç İmamoğlu karbon nanotüplerin bu özelliğe sahip olduğunu göstermişler.

Kaynak: 1

15 Kasım 2008 Cumartesi

Tamamen Otomatik TTM

1981 yılında icat edildikten sonra nanoteknolojik gelişmeleri tetikleyen Tarama Tünelleme Mükroskoplarının bir diğer şekli olan Tarama Uçlu Mikroskoplar tamamen otomatikleştirildi.

Normalde bu mikroskopların kullanmak için çok tecrübeli olmak gerekiyor. Öğrencilerin bu mikroskobu kullanması için belirli bir süre eğitim verilmesi gerekiyor. Hatta UNAM'da da bu konuda eğitimler veriyor.

AIST-NT logoİşte bu zaman ve tecrübe sorununa çözümü, 2007 yılında kurulan Rus şirketi AIST-NT mikroskobu otomatikleştirerek buldu.

Mikroskobun adı SmartSPM. Mikroskop ile tarama parametrelerini girip, sivri ucu örneğe otomatik yaklaştırabiliyorsunuz. Tarama sistemini de ayarlayabiliyorsunuz. Mikroskop sayesinde işlerin optimizasyonu sayesinde zamandan tasarruf ediyorsunuz.

Otomatik Taramalı Uç MikroskopisiAletin genel görünümü


Otomatik Taramalı Uç Mikroskopisi

Mikroskobun eğitim amaçlı olarak kullanılması da düşünülüyor.

Kaynak: 1 , 2 , 3

Nanoteknoloji İçin Web 2.0

Nanoteknoloji alanındaki en büyük sıkıntılardan biri de standartlar. Nanoteknolojinin tanımı nedir? Hangi malzemeler nanomalzemelerdir? Nanomalzemelerin etkileri tam bilinmiyor, izin verilsin mi verilmesin mi? Bu tip sorulara cevap alınması çok önemli. Yoksa ortaya çıkacak bir tane kötü olay yüzünden, nanoteknoloji alanı gelişmeyebilir. Nükleer enerji, genetik gibi. Ve bunun sonunda da insanlık birçok imkandan mahrum kalabilir. Nanoteknolojiyi şimdinin interneti olarak görüyorum ben. Düşünün internet olmasaydı, nelerden mahrum olurduk?

Standart oluşturmak için ABD hükümeti ve Amerikalı bilimadamları Web 2.0'ı kullanmaya karar verdiler. Uluslararası bir wiki kurup, nanomalzemelerin sağlık, çevre ve güvenlik risklerini minimize etmeye çalışacaklar. Sitenin demosu NCI'da gösterilmiş. 2009'un başında da açılıyor. Dünya çapında birçok uzmanın görüşü alınıp, ona göre karar verilecek.

2007'de 147 milyar dolarlık ticari bir hacme sahip nanoteknolojinin, 2015'te 3 trilyon $'a ulaşması düşünülüyor. Ama önemli tabi, Türkiye'nin bu pazardaki payının ne olacağı.

Kaynak: 1

13 Kasım 2008 Perşembe

Nanoteknoloji Rusyada Liselere Girdi

Rusya'daki Çelyabinsk şehrindeki 31 No'lu liseye tarama tünelleme mikroskobu alınacak. Bu adımın amacı öğrencilerin teknoloji ile tanışması. Okulda mikroskobu kullanmayı bilen tek öğretmen var: Andrey Fokin. Mikroskop haftaya kullanılmaya başlanacak.

Böylece Rusya'da tarama tünelleme mikroskobuna sahip okul sayısı 3'e yükselmiş oluyor.

Mikroskobu herkes kullanamıyor. Öğrencinin bilgisayar ve matematikten 5 almış olması gerekiyor.

Ülkemizde de Nanomagnetics şirketi okullarda kullanılabilecek mikroskop üretme projesi üzerinde çalışıyor.


Kaynak: 1

NanoMAS Yatırım Aldı

BASF Risk Sermayesi Şirketi GmbH, Ludwigshafen, ABD'de bulunan NanoMas Teknolojileri şirketine yatırım yaptı.
NanoMas logo
NanoMas gümüş nanoparçacık içeren ve kolayca elektronik devrelerine, güneş pillerine ve yapıştırıcılara çevirilen mürekkepler üretiyor.

NanoMas yatırımın ilk devresinde 1.5 milyon $ yatırım aldı ve 3.2 milyon $ kazandı. Şirketin diğer yatırımcıları ise Earthrise Capital Partners, LLC ve NanoMaterials Investors, LLC.

Gümüş nanoparçacık içeren mürekkep ile üretilmiş elektrik devresi
NanoMas'ın kimyasal işlemi gümüş nanoparçacıkların düşük sıcaklıkta işlenmesine olanak veriyor. Böylece verim artıyor ve fiyat düşüyor. İşleme ayrıca kağı ve plastiğe elektronik devre basımı için çok uygun. Sol tarafta bu mürekkep kullanılarak yapılmış bir devre görülüyor.





Not: Yatırım şirketinin sitesinde bu dönem ne kadarlık bir yatırım yaptıkları yazmıyor.


Kaynak: 1 , 2

11 Kasım 2008 Salı

Almanya'da En Hızlı Büyüyen Nanoteknoloji Şirketi

JPK InstrumJPK Instrumentsents, bu yıl da Almanya'nın en hızlı büyüyen nanoteknoloji şirketi oldu. Şu an şirket
tüm nanoteknoloji şirketleri içinde ilk ona girmiş durumda.

Almanya'daki yüksek teknoloji endüstrilerindeki lider şirketleri belirlemek için danışma firması Deloitte, şirketlerin son 5 yıldaki satışlarını incelemiş. JPK Instrument %930'luk bir artışa sahip. Frank Pelzer, JPK'nın CEO'su, çok memnun ve gelecek hakkında da iyimser: "Biz ilk ürünümüz NanoWizard® atomik kuvvet mikroskobu ile mükemmel büyüme hızına ulaştık, 2004'ten beri de kar ediyoruz. 7 tane ürün ise satışa sunulmak üzere."

Ürün portföyünü artırmasının yanında, JPK uluslararası pazara açılıyor. İlk olarak İngiltere ve Singapur'dz satış ofisi açılmış. Buna ek olarak, mikroskoplar sadece bilimsel araştırmalar için değil, endüstride de kullanılmaya başlanmış.

Kaynak: 1

8 Kasım 2008 Cumartesi

Nanobamalar

Micihigan Üniversitesi makine mühendisi John Hart 150 milyon karbon nanotüpten 0.5 mm büyüklüğünde Obama yüzü oluşturdu. 150 milyon sayısının hikmeti ise, Hart'ın ABD Başkan seçimlerinde yaklaşık 150 milyon kişinin oy kullandığını düşünmesi.


Nanobamalar

Yüzler nanolitografya tekniği ile oluşturulmuş ve şimdilik Dünya'nın en küçük siyasi yüzü sıfatını taşıyorlar. Nanotüplerin fotoğrafı optik ve elektron mikroskopları ile çekilmiş.

İşte nanobamanın hazırlanışı:


Nanobama yapılış şemasıResimli anlatım


1) Shepard Fairey tarafından çizilen Obama yüzü çizgiye dökülür.

2) Lazer sistemi ile maske oluşturulur.

3) Maskeden morötesi ışın geçirerek, silikon yonga plakasının üstündeki polimer üzerinde desen oluşturulur.

4) Plaka katalizör nanoparçacıklarla kaplanır. Bu katalizörler üzerinde nanotüpler büyüyecek.

5) Kalan polimeri kaldırılır, katalizörleri bırakınca nanobama şekilleri ortaya çıkacak.

6) Katalizör üzerinde nanotüpler büyütülür: sıcaklık artırılır ve içeriye karbon içeren bir gaz salınır.

7) Optik ve elektron mikroskopları ile yapıların fotoğrafı çekilir.

Bakalım Türkiye'de de böyle yüzler görecek miyiz?

Kaynak: 1 , 2 , 3

7 Kasım 2008 Cuma

Obama ve Nanoteknoloji

4 Kasım 2008'de ABD'nin 44. Başkanı olan Obama, acaba nanoteknolojide nasıl bir değişim istiyor. Onu inceledim.

Ağustos ayında Nanotechnology Law Report sitesinin şu yazısında, iki adayın sitelerinde nanoteknoloji ilgili yazılar araştırılmış. McCain'in sitesinde hiç sonuç çıkmaz iken, Obama'nın sitesinde nanoteknoloji ile ilgili içerik var. Obama nanoteknolojiye bayağı bir ilgi göstermiş.

1 - Obama'nın "Meseleler - Teknoloji" (Issues - Technology) başlığında şöyle bir cümle geçiyor.

America küresel ekonomide geçilme riski ile karşı karşıya: Teknoloji, biyoteknoloji, nanoteknoloji alanlarındaki gelişmeler küresel ekonomiyi değiştiriyor. Yenilenen eforlar sarf edilmedikçe, ABD bilim, teknoloji ve yenilikte sahip olduğu liderliği kaybetme riski ile karşı karşıya. Bilim ve mühendisliğin ABD'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasındaki oranı 1970'e göre yarıya düşmüş durumdadır.

Buna benzer bir endişe Nanoteknoloji Tahmin Raporunda da dile getirilmişti.

2 - Obama'nın sitesinde "Nanoteknolojiyi Destekleyenler" grubu kurulmuş. Grupta 20 kişi var ve toplamda 2298 blog yazısı yazmışlar ve 2605 $ destek toplamışlar.

3 - Jason Patocka NNI'nin nanoteknolojinin geliştirilmesi yanında ek olarak açtığı EHS programının (Çevre-Sağlık-Güvenlik) çok önemli olduğunu söyleyen bir blog yazısı yazmış. Nanoteknoloji ile ilgili diğer blog yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Project On Emerging Nanotechnologies Temmuz ayında bir sonraki ABD başkanı için nanoteknoloji yol planı sunmuştu. Obama'nın başkan seçilmesi ile bu yol planı daha rahat uygulanacak gibi. Bakalım neler olacak?

Konu dışı: Michigan Üniversitesi öğretim görevlisi nanolitografya yöntemi ile karbon nanotüplerden Obama yüzü (nanobama) oluşturmuş. Fotoğraflar için tıklayın.

Kaynak: 1

2 Kasım 2008 Pazar

NanoToday Kapak Yarışması Sonuçlandı

Nano Today: An International Rapid Reviews Journal dergisi birinci yılının şerefine 2009'daki ilk sayısının kapağı için bir nanoresim yarışması düzenlendi. Yarışmanın sonuçları açıklandı. 300 başvurudan 13'üne ödül verildi.

Birinciler:

Lambda harfi: Titanyum sübstratların hidroksiapatit nanotozları ile kaplandıktan sonra atmosfer havası ile sinterlenmiş hali.
Önder Albayrak, Bogaziçi Üniversitesi, Türkiye



Burada çam ağacı dalı gibi görünenler, PbS nanotelleri
Matthew J. Bierman, Wisconsin-Madison Üniversitesi, ABD



Si/Cr katmanından kendiliğinden oluşmuş halkalar
Li Zhang, Lixin Dong and Bradley J. Nelson, ETH Zürih, İsviçre




Polifenilasetilen (PPA)
Maria Vittoria Russo, Roma Üniversitesi, Sapienza, İtalya



ZnO filminin Taramalı Tünelleme Mikroskobu görüntüsü
Michael Kokotov (Prof. Gary Hodes grubu), Weizmann Bilim Enstitüsü, İsrail



ZnO filminin Taramalı Tünelleme Mikroskobu görüntüsü
Michael Kokotov (Prof. Gary Hodes grubu), Weizmann Bilim Enstitüsü, İsrail


Yarışmanın ikincilerine şu adresten ulaşabilirsiniz.

Boğaziçi Üniversitesi'nden Önder Albayrak'ı yarışmada aldığı birincilikten dolayı tebrik ediyorum.


Kaynak: 1

1 Kasım 2008 Cumartesi

Artık Karbon Nanotüpler, Grafit Değil!

Sadece başlığı okuyan birisinin, "E herhalde, kimse ikisinin aynı olduğunu söylemedi ki?" demesi çok normal. Benim bu yazıda bahsettiğim husus bilimsel gerçek değil hukuki gerçek.

27 Ekim 2008'e kadar EPA (Çevre Koruma Ajansı) karbon nanotüpleri, grafitlere denk olarak görüyordu. ABD'de ve dünyanın çeşitli yerlerindeki şirketler çok rahat karbon nanotüpleri alıp satabiliyordu. Şirketler bugüne kadar, çeşitli kontroller esnasında malzemenin kurşunkalemdeki grafitle aynı olduğunu söylüyorlardı.

PEN'den Andrew Maynard, 1 yıl önce bu konuyu gündeme getirdiğinde, "karbon nanotüpler grafite, mangalın üstündeki kurumun elmasa benzediği kadar benziyor." diye isyan etmişti, ve bir an önce karbon nanotüplere ve diğer nanomalzemelere ayrı bir muamelede bulunulmasını istemişti.

Nasıl elmas ile grafit aynı atomdan oluşsalar bile farklı bir malzeme olarak görülüyorsa, karbon nanotüpün de ayrı bir malzeme olarak görülmesi lazımdı. Karbon nanotüplerin insan sağlığı için zararlı olma ihtimali olurken, grafitte böyle bir durum yok.

EPA şu bildirisinde 27 Ekim'de karbon nanotüplerin diğer karbon allotroplarından farklı olduğunu ve artık karbon nanotüp üreticilerinin nanotüpleri satabilmesi için üretim öncesi bildirim yapması gerektiğini söylüyor.

Karbon nanotüp - grafit meselesi halledildi, ama daha yığınla sorun var. En bariz olanı: Elementlerin nanoseviyedeki halleri ile makroseviyedeki halleri aynı kabul ediliyor. Ama değil. Eğer olsaydı, nanoteknoloji olmazdı! Bakalım bu sorun ne zaman çözülecek?

Kaynak: 1

 

Yukarı